(Duración: 16:58)
Para escuchar:
- Otelin kâtibi siz misiniz?
- Evet efendim. Bir şeye mi ihtiyacınız var?
- Bir taksi bulmak istiyordum. Bana yardım eder misiniz?
- Tabiî. Belki otelin önünde bir dolmuş buluruz. Nereye gideceksiniz?
- Amerikan sefaretine.
- Kâtip (recepcionista) -> [. '. ]
- Otelin kâtibi (recepcionista del hotel) -> [. . '. / . . .]
- Siz misiniz? (¿Es usted?) -> ['. / . . .]
- Otelin kâtibi siz misiniz? (¿Es usted el recepcionista del hotel?) -> [. . . / . . . / '. / . . .|]
- şey (cosa) -> [.]
- bir şey (una cosa / alguna cosa ) -> [. / '. ]
- bir şeye (por una cosa / alguna cosa) -> [. / . '. ]
- ihtiyaç necesidad) -> [. . '. ]
- ihtiyacınız (vuestra/su necesidad) -> [. . . . '. ]
- Evet efendim. Bir şeye mi ihtiyacınız var? (Sí, señor. ¿Necesita algo? Lit ¿Existe su necesidad por algo?) -> ['. . / . . . # . / . '. / . / . . . . . / .|]
- taksi (taxi) -> ['. .]
- istemek (querer, pedir) -> [. . '. ]
- istiyordum (quería) -> [. '. . .]
- Bir taksi bulmak istiyordum. (Trataba de encontrar un taxi Lit. Quería encontrar un taxi.) -> [. / '. . / . . / . . . .]
- yardım (ayuda) -> [. '. ]
- yardım etmek (ayudar) -> [. '. / . . ]
- Bana yardım eder misiniz? (¿Me podría ayudar?) -> [. . / . . / . '. / . . .|]
- belki (tal vez, posiblemente) -> ['. .]
- ön (frente) -> [.]
- otelin önü (la parte frontal del hotel) -> [. . '. / . .]
- otelin önünde (enfrente del hotel) -> [. . '. / . . .]
- dolmak (llenarse) -> [. '. ]
- dolmuş (taxi que lleva varios pasajeros) -> [. '. ]
- Tabiî. Belki otelin önünde bir dolmuş buluruz.(¡Ciertamente! Tal vez encontraremos un dolmuş enfrente del hotel.) -> ['. . |'. . # . . '. / . . . # . / . '. / . . .] o ['. . |'. . # . . '. / . . . # . / . . / . '. .]
- nereye (¿hacia dónde?) -> ['. . .] pronunciado /nériye/
- gideceksiniz (andrá usted-) -> [. . '. . . ] pronunciado /gidicéksiniz/
- Nereye gıdeceksiniz? (¿Hacia dónde andrá?) -> ['. . . / . . . . .|]
- Sefir, elçi (embajador) -> [. '. ]
- Sefaret / elçilik (embajada) -> [. . '. ]
- Konsolos (cónsul) -> [. . '. ]
- Konsolosluk / konsoloshane (consulado) -> [. . . '. ] / [. . . . '.]
- Amerikan (estadounidense) -> [. . . '. ]
- Amerikan sefareti/sefarethanesi (embajada estadounidense) -> [. . . '. / . . . .] [. . . '. / . . . . . .]
- Amerikan konsolosluğu (consulado estadounidense) -> [. . . '. / . . . . .]
- Amerikan sefaretine.(A la embajada estadounidense) -> [. . . '. / . . . . .]
- (Amerikan konsolosluğuna. (Al consulado estadounidense) -> [. . . '. / . . . . . .])
1. PRONUNCIACIÓN DE LA "Ğ"
La letra "ğ" tiene distintos sonidos en varias posiciones y hay muchas diferencias dialécticas en Turquía y entre estilos de conversación de la misma persona usando éste grupo de sonidos. Le note a continuación ayudarán a obtener una pronunciación estándar.
1.Cuando "ğ" aparece en una sílaba con vocales anteriores llanas /i/ y /e/ el sonido producido es /y/:
Ejemplo | Pronunciación | Acento | Significado |
İğne | /iyne/ | [. '.] | Aguja |
Eğlenmek | /eylenmek/ | [. . '. ] | Divertirse |
Diğer | /diyer/ | [. '. ] | Otro |
Değil | /deyil/ /diyil/ | [. '. ] | No equivalente |
2.Cuando "ğ" aparece en una sílaba con vocales anteriores redondeadas o con vocales posteriores el sonido es diferente entre una posición inicial y una final al interior de dicha sílaba:
a) En una posición final (antes de una consonante) el sonido representado es meramente un alargamiento de la vocal precediente:
Ejemplo | Pronunciación | Acento | Significado |
düğme | /düüme/ | [. '.] | Botón |
öğrenmek | /öörenmek/ | [. . '. ] | Aprender |
öğle | /ööle/ | [. '. ] | Mediodía |
buğday | /buuday/ | [. '.] | harina |
bağlamak | /baalamak/ | [. . '.] | atar, amarrar |
doğru | /dooru/ | [. '.] | correcto, derecho |
sığmak | /sıımak/ | [. '.] | hacer caber |
Aún así, en estas posiciones finales, se podrán escuchar algunas veces los turcos pronunciar un ligero sonido friccional siguiendo la vocal. Este sonido será más evidente en la parte este de Turquía. Después de las vocales redondeadas (ö, ü, o, u) la combinación de la vocal y dicha fricción producirá un sonido símil a una "w" en las palabras inglesas "do", "go" y parecidas. Por éste motivo se oirá, por ejemplo, la palabra doğru pronunciada como /dooru/ o como /dowru/.
b) En una posición inicial el sonido es representado por un hiato:
Ejemplo | Pronunciación | Acento | Significado |
ağır | /a-ır/ | [. '.] | pesado, serio |
yoğurt | /yo-urt/ | [. '. ] | yogurt |
sağa | /sa-a/ | [. '. ] | a la derecha |
düdüğü | /dü-dü-ü/ | [. . '.] | su silbido |
(Nótese que la "ğ" no aparece comúnmente en una posición inicial antes de "o", y jamás antes de "ö")
Dicho hiato varia dialécticamente o entre el estilo (ordinario o cuidadoso) de cada hablante. En la forma de hablar cotidiana esta variación se obtiene a través del alargamiento de la vocal o la ruptura silábica (/saa/ o /sa-a/ para sağa, por ejemplo), o mediante los siguientes dos sonidos:
I)con las vocales llanas "a" y "ı", un ligero estrechamiento entre la parte trasera de la lengua y el paladar suave: /saγa/ (sağa)
II) con las vocales redondeadas, una combinación del punto I con un redondeamiento de los labios, sonando algunas veces como una "w" débil: /dowu/ (doğu)
EJERCICIOS DE PRONUNCIACIÓN "Ğ"
a) Vocal + ğ + vocal
değil | [. '. ] | no equivalente |
değişmek | [. . '. ] | intercambiar |
beğenmek | [. . '.] | ser contento de |
eğer | [. '.] | si (condicional) |
kağit | [. '.] | papel |
ağabey | [. '. .] | hermano mayor |
sağanak | [. . '.] | aguacero |
sağa | [. '.] | a la derecha |
diğer | [. '.] | otro |
sığır | [. '.] | carne |
aşağı | [. . '.] | debajo |
bağımsız | [. . '.] | independiente |
çağırmak | [. . '.] | llamar |
soğan | [. '.] | cebolla |
Erdoğan | [. . '.] | (nombre propio) |
oğul | [. '.] | hijo |
yoğurt | [. '.] | yogurt |
b) Vocal + ğ + consonante
sağlık | [. '. ] | salud |
Beyoğlu | ['. . .] | (nombre propio) |
doğmak | [. '.] | nacer |
doğranmak | [. . '.] | tajar |
iğne | [. '.] | aguja |
düğme | [. '.] | botón |
eğlenmek | [. . '.] | divertirse |
öğrenmek | [. . '.] | aprender |
estağfurullah | [. '. . . .] | ¡muy amable! |
doğru | [. '.] | derecho, correcto |
yağlıca | [. . '.] | grasiento |
yağmur | [. '. ] | lluvia |
buğday | [. '.] | trigo |
uğramak | [. . '.] | pasar por |
bağlamak | [. . '.] | atar, liar |
c) Vocal + ğ
sağ | [. ] | derecha |
tereyağ | [. '. .] | mantequilla |
yağ | [.] | grasa |
2. EL PARTICIPIO PRESENTE CON –(E)R / -(İ)R
Lista completa de las excepciones verbales (que llevan –ir en vez de -er)
Pinchar aquí para ver la gramática
Verbo | Participio presente | Significado (infinitivo) |
almak [. '.] | alır [. '.] | obtener, comprar |
bilmek [. '.] | bilir [. '.] | saber |
bulmak [. '.] | bulur [. '.] | encontrar |
denmek [. '.] * | denir [. '.] | ser dicho |
durmak [. '.] | durur [. '.] | pararse, detenerse |
gelmek [. '.] | gelir [. '.] | venir |
görmek [. '.] | görür [. '.] | ver |
kalmak [. '.] | kalır [. '.] | quedarse |
konmak [. '.] * | 1. konur [. '.] | ser puesto |
2. konar [. '.] | apearse, posarse | |
olmak [. '.] | olur [. '.] | ser, estar, hacerse |
ölmek [. '.] | ölür [. '.] | morir |
sanmak [. '.] | sanır [. '.] | pensar, creer, suponer |
varmak [. '.] | varır [. '.] | llegar |
vermek [. '.] | verir [. '.] | dar |
vurmak [. '.] | vurur [. '.] | golpear |
yenmek [. '.] * | 1. yenir [. '.] | ser comido |
2. yener [. '.] | ser vencido |
EJERCICIOS GRAMATICALES
a) –er/-ir sin sufijo personal (él/ella/eso [hará –desea, está dispuesto a-])
Ali bu akşam oraya gider. | [. . / '. / . . / . . . / . '.] | Ali irá allá esta noche. |
Kâtip bana bir taksi bulur. | [. . / . . / . / '. . / . .] | El recepcionista me buscará un taxi. |
Buralarda bir taksi bulur. | [. . . . / . / '. . / . .] | Él encontrará un taxi por aquí. |
Köşede bir lokanta görür. | [. . . / . / . '. . / . .] | Él verá un restaurante en la esquina. |
Bana yolu tarif eder. | [. . / . . / . '. / . .] | Él me describirá el camino.. |
Bana yardım eder. | [. . / . '. / . .] | Él me ayudará. |
Ahmet bana yardım eder. | [. . / . . / . '. / . .] | Ahmet me ayudará. |
Kâtip bana yolu tarif eder. | [. . / . . / . . / . '. / . .] | El recepcionista me describe el camino. |
b) –er/-ir sin sufijo personal + mi? (¿él/ella/eso [hará –desea, está dispuesto a-]?)
Sual [. '.] | Pregunta | Cevap [. '.] | Respuesta |
Ali bu akşam gider mi? | [. . / . / . . / . '. / .|] | (Ali bu akşam) Gider. | [. '.] |
Kâtip bana bir taksi bulur mu? | [. . / . . / . / . . / . '. / .|] | (Kâtip size bir taksi) Bulur. | [. '.] |
Oraya gider mi? | [. . . / . '. / .|] | (Oraya) Gider. | [. '.] |
Ahmet bana yardım eder mi? | [. . / . . / . . / . '. / .|] | (Ahmet size) Yardım eder. | [. '. / . .] |
Burada bir taksi bulur mu? | [. . . / . / . . / . '. / .|] | (Burada bir taksi) Bulur. | [. '.] |
c) –er/-ir sin sufijo personal (él/ella/eso hace algo)
Ahmet iyi İngilizce konuşur. | [. . / . '. / . . . . / . . .] | Ahmet habla bien el inglés. |
John iyi Türkçe konuşur. | [. / . '. / . . / . . .] | John habla bien el turco. |
Ahmet her gün buraya gelir. | [. . / . / . / '. . . / . .] | Ahmet viene aquí cada día. |
O her gün oraya gider. | [. / . / . / '. . . / . .] | Él va allá cada día. |
Bana her zaman yardım eder. | [. . / '. / . . / . '. / . .] | Él me me ayuda siempre. |
d) –er/-ir + mi? (¿él/ella/eso hace algo?)
Sual | Pregunta | Cevap | Respuesta |
Ahmet iyi İngilizce konuşur mu? | [. . / . . / . . . . / . . '. / .|] | (Ahmet iyi İngilizce) Konuşur. | [. . '.] |
John iyi Türkçe konuşur mu? | [. / . . / . . . . / . . '. / .|] | (John iyi Türkçe) Konuşur. | [. . '.] |
Ahmet her gün buraya gelir mi? | [. . / '. / . / . . . / . '. / .|] | (Ahmet her gün buraya) Gelir. | [. '.] |
Size her zaman yardım eder mi? | [. . / '. / . . / . . / . '. / .|] | (Bana her zaman yardım) Eder. | [. '.] |
O her gün oraya gider mi? | [. / '. / . / . . . / . '. / .|] | (O her gün oraya) Gider. | [. '.] |
e) –er/-ir + -lar (ellos [harán –desean, están dispuestos a-])
Orada bir taksi bulurlar. | [. . . / . / . . / . . '. ] | Ellos encontrarán un taxi allá. |
Köşede bir benzinci görürler. | [. . . / . / . . . / . . '.] | Ellos verán una gasolinería en la esquina. |
Size yardım ederler. | [. . / . '. / . . .] | Ellos te ayudarán. |
Size yolu tarif ederler. | [. . / . . / . '. / . . .] | Ellos te describirán el camino. |
Sual | Pregunta | Cevap | Respuesta |
Buralarda bir taksi bulurlar mı? | [. . . . / . / . . / . . '. / .|] | (Buralarda bir taksi) Bulurlar. | [. . '.] |
Bana yardım ederler mi? | [. . / . . / . . '. / .|] | (Size yardım) Ederler. | [. . '.] |
Bana yolu tarif ederler mi? | [. . / . . / . . / . . '. / .|] | (Size yolu tarif) Ederler. | [. . '.] |
Bu akşam gelirler mi? | [. / . . / . . '. / .|] | (Bu akşam) Gelirler. | [. . '.] |
f) –er/-ir + siniz (vosotros [haréis –deseáis, estáis dispuestos a-]) o (usted [tiene que, debe])
Burada bir taksi bulursunuz. | [. . . / . / . . / . '. . .] | Usted encontrará un taxi aquí. |
Amerikan sefarethanesine gidersiniz. | [. . . . / . . . . . . . / . '. . .] | Usted irá a la embajada estadounidense. |
Buraya gelirsiniz. | [. . . / . '. . . ] | Usted vendrá aquí. |
Oraya yarın gidersiniz. | [. . . / '. . / . . . .] | Usted irá allá mañana. |
Sual | Pregunta | Cevap | Respuesta |
Bana yardım eder misiniz? | [. . / . . / . '. / . . .|] | (Size yardım) Ederim, efendim. | [. '. . / . . .] |
Bana bir taksi bulur musunuz? | [. . / . / . . / . '. / . . .|] | (Size bir taksi) Bulurum, efendim. | [. '. . / . . .] |
g) –er/ir + -(y)iz (Nosotros [haremos – deseamos, estamos dispuestos a-])
Burada bir taksi buluruz. | [. . . / . / . . / . '. .] | Nosotros encontraremos un taxi aquí. |
Oraya yarın gideriz. | [. . . / '. . / . . .] | Nosotros iremos allá mañana. |
Size yardım ederiz. | [. . / . '. / . . .] | Le ayudaremos. |
Bu akşam size geliriz. | [. / . . / . '. / . . .] | Vendremos a usted esta tarde. |
Size yolu tarif ederiz. | [. . / . . / . '. / . . .] | Le describiremos el camino. |
Belki geliriz. | ['. . / . . .] | Tal vez vendremos. |
Sual | Pregunta | Cevap | Respuesta |
Buralarda bir taksi bulur muyuz? | [. . . . / . / . . / . '. / . .|] | (Buralarda bir taksi) Bulursunuz. / Buluruz. | [. '. . .] / [ . '. .] |
Yarın Amerikan Kosolosluğuna gider miyiz? | ['. . / . . . . / . . . . . . / . '. / . .|] | (Yarın Amerikan Konsolosluğuna) Gidersiniz. / Gideriz. | [. '. . .] / [ . '. .] |
Otelin önünde bir dolmuş bulur muyuz? | [. . . / . . . / . / . . / . '. / . .|] | (Otelin önünde bir dolmuş) Bulursunuz. / Buluruz. | [. '. . .] / [. '. .] |
h) SUSTITUCIÓN MÚLTIPLE
(Siz) | Bu akşam oraya gider..... | mi....? |
(Biz) | Bir taksi bulur..... | |
(Ben) | Yolu tarif eder..... | |
(O) | İyi İngilizce konuşur.... | |
(Sen) | Her gün buraya gelir.... | |
(Onlar) | Yardım eder..... | |
Ahmet bey | Köşede bir lokanta görür.... | |
Benzinci | Amerikan Konsolosluğuna gider..... |
1 comentarios:
Ben "participio presente" "geleceği" olur anlıyorum, ne zaman "bugün", "gece", "her zaman" gibi kelimeler yok (zamanları). ¿Ben doğru muyum?
Publicar un comentario