(Duración: 13:51)
DIÁLOGO
Para escuchar:
- ALİ: İşte Bülent. Merhaba Bülentçiğim. Gel bakalım. Nasılsın?
- BÜLENT: İyilik sağlık vallahi. Sende ne var ne yok?
- ALİ: Hamdolsun, ben de iyiyim.
- BÜLENT: Çok meşgulsen seni rahatsız etmeyeyim.
- ALİ: Estağfurullah! Zaten telefon edip seni buraya çağıracaktım.
- BÜLENT: Öyle mi? / Sahi mi?
- ALİ: Bülent, sana arkadaşım Con’u takdim ederim. Bülent Keskin.
- JOHN: Memnun oldum efendim.
- BÜLENT: Müşerref oldum beyefendi.
Para aprender:
- işte (aquí/ahí) -> [. '.]
- Bülent (nombre propio) -> [. '.]
- Bülentçiğim (mi querido Bülent) -> [. '. . .]
- İşte Bülent. Merhaba Bülentçiğim. (Aquí está Bülent. Hola mi querido Bülent) -> [. '. / . '. # '. . . / . . . .]
- bakmak (mirar) -> [. '.]
- bakalım (veamos / ¿qué tal?) -> [. . '.]
- Gel bakalım. Nasılsın? (¡Ven aquí –que tal-! ¿Cómo estás?) -> ['. / . . . # '. . .|]
- iyilik (bondad) -> [. . '.]
- sağ (vivo) -> [.]
- sağlık (salud, bienestar) -> [. '.]
- vallahi (de veras) -> ['. . .]
- ne var ne yok? (¿Qué hay de nuevo?) -> ['. / . / . / .|]
- İyilik sağlık vallahi. Sende ne var ne yok? (¡Muy bien! Lit. Bondad y salud, de veras. ¿Qué hay de nuevo?) -> [. . . / . '. / . . . # . '. / . / . / . / .|]
- hamdolsun (gracias a Dios) -> ['. . .]
- Hamdolsun, ben de iyiyim. (También yo estoy bien , gracias a Dios) -> ['. . . # '. / . / . . .]
- meşgul (ocupado) -> [. '.]
- meşgulsen (si estás ocupado) -> [. '. .]
- rahatsız (incómodo, enfermo) -> [. . '.]
- rahatsız etmek (molestar) -> [. . '. / . .]
- rahatsız etmeyeyim (no me dejes molestar) -> [. . . / '. . . .]
- Çok meşgulsen seni rahatsız etmeyeyim. (Si estás muy ocupado, no te molestaré.) -> [. / . '. . # . . / . . . / '. . . .]
- Estağfurullah! Zaten telefon edip seni buraya çağıracaktım. (¡No hay problema! De todas formas te habría llamado y te habría invitado. [. '. . . . # . . / . . '. / . . # . . / . . . / . . . '. .]
- öyle (así) -> [. . '.]
- sahi (verdad) -> [. '.]
- Öyle mi? / Sahi mi? (¿Es así? / ¿De veras?) -> [. . '. / .|] / [. '. / .|]
- Keskin (Afilado –un apellido turco-) -> [. '.]
- Bülent, sana arkadaşım Con’u takdim ederim. Bülent Keskin. (Bülent, te presento mi amigo John. Bülent Keskin.) -> [. '. # . . / . . . . / . '. / . . / . . . # . . / . '.]
- Memnun oldum efendim. (Mucho gusto, señor) -> [. '. / . . / . . .]
- şeref (honor) -> [. '.]
- müşerref (honrado) -> [. . '.]
- beyefendi (señor) -> ['. . . .]
- Müşerref oldum beyefendi. (Es un honor, señor.) -> [. . '. / . . / . . . .]
1. EJERCICIOS DE VOCABULARIO
a) Sustituciones progresivas usando “meşgul etmek” (ocupar) y “rahatsız etmek” (molestar)
Clave | Patrón | |
Affedersiniz, sizi biraz rahatsız edeceğim | ['. . . . . # . . / . . / . . '. / . . . .] | |
meşgul | Affedersiniz, sizi biraz meşgul edeceğim | ['. . . . . # . . / . . / . '. / . . . .] |
ettim | Affedersiniz, sizi biraz meşgul ettim | ['. . . . . # . . / . . / . '. / . .] |
çok | Affedersiniz, sizi çok meşgul ettim | ['. . . . . # . . / '. / . . / . .] |
ediyorum | Affedersiniz, sizi çok meşgul ediyorum | ['. . . . . # . . / '. / . . / . . . .] |
rahatsız | Affedersiniz, sizi çok rahatsız ediyorum | ['. . . . . # . . / '. / . . . / . . . .] |
ediyoruz | Affedersiniz, sizi çok rahatsız ediyoruz | ['. . . . . # . . / '. / . . . / . . . .] |
biraz | Affedersiniz, sizi biraz rahatsız ediyoruz | ['. . . . . # . . / . . / . . '. / . . . .] |
ettik | Affedersiniz, sizi biraz rahatsız ettik | ['. . . . . # . . / . . / . . '. / . .] |
meşgul | Affedersiniz, sizi biraz meşgul ettik | ['. . . . . # . . / . . / . '. / . .] |
b) Sustituciones progresivas usando “meşgul etmek” (ocupar) y “rahatsız etmek” (molestar)
Clave | Patrón | |
Lütfen beni rahatsız etmeyiniz | [. . / . . / . . . / '. . . .] | |
meşgul | Lütfen beni meşgul etmeyiniz | [. . / . . / . . / '. . . .] |
şöförü | Lütfen şöförü meşgul etmeyiniz | [. . / . . . / . . / '. . . .] |
etmeyin | Lütfen şöförü meşgul etmeyin | [. . / . . . / . . / '. . .] |
rahatsız | Lütfen şöförü rahatsız etmeyin | [. . / . . . / . . . / '. . .] |
bizi | Lütfen bizi rahatsız etmeyin | [. . / . . / . . . / '. . .] |
c) Frases básicas usando “meşgul etmek” (ocupar) y “rahatsız etmek” (molestar)
Bu kitap beni çok meşgul etti | ['. / . . / . . / '. / . . / . .] | Este libro me tuvo ocupado |
Çay beni rahatsız ediyor | [. / . . / . . '. / . . .] | El té me sienta mal |
Şimdilik onları rahatsız etmiyelim | ['. . . / . . . / . . . / '. . . .] | No los molestemos por ahora |
Kahve sizi rahatsız ediyor mu? | [. . / . . / . . . / . . '. / .|] | ¿Os/le sienta mal el café? |
Taksiler sizi rahatsız ediyor mu? | [. . . / . . / . . . / . . '. / .|] | ¿Os/le están molestado los taxis? |
d) Sustituciones progresivas usando “çağırmak” (invitar)
Clave | Patrón | |
Beni yemeğe çağırdılar | [. . / . . '. / . . . .] | |
Ahmedi | Ahmedi yemeğe çağırdılar | [. . . / . . '. / . . . .] |
çağıracağım | Ahmedi yemeğe çağıracağım | [. . . / . . '. / . . . . .] |
partiye | Ahmedi partiye çağıracağım | [. . . / . . '. / . . . . .] |
seni | Seni partiye çağıracağım | [. . / . . '. / . . . . . ] |
çağırmadı mı? | Seni partiye çağırmadı mı? | [. . / . . . / . '. . . / .|] |
kokteyl’e | Seni kokteyl’e çağırmadı mı? | [. . / . . . / . '. . . / .|] |
onları | Onları kokteyl’e çağırmadı mı? | [. . . / . . . / . '. . . / .|] |
çağırmıyacağım | Onları kokteyl’e çağırmıyacağım | [. . . / . . . / . '. . . . .] |
e) Frases básicas usando “bakalım” (¿qué tal?)
Gel bakalım, nasılsın? | ['. / . . . # '. . .|] | ¡Ven aquí –que tal-! ¿Cómo estás? |
Gel bakalım, biraz konuşalım | ['. / . . . # . . / . . . '.] | ¡Ven aquí –que tal-! Hablemos un poco |
Gel bakalım, bir kahve içelim | ['. / . . . # . / . '. / . . .] | ¡Ven aquí –que tal-! Tomémonos un café |
Gel bakalım, bir telefon edelim | ['. / . . . # . / . . '. / . . .] | ¡Ven aquí –que tal-! Llamemos |
Bir telefon edelim, bakalım | [. / . . '. / . . . # . . .] | ¿Qué tal si llamamos? |
Soralım bakalım | [. . '. / . . .] | ¿Qué tal si preguntamos? |
Sor ona bakalım | ['. / . . / . . .] | Pregúntale, ¿por qué no? / Adelante, pregúntale |
Bir telefon edelim bakalım, otelde mi? | [. / . . . / . . '. / . . . # . . '. / .|] | Adelante, llamemos –y veamos si- está en el hotel |
Soralım bakalım, biliyor mu? | [. . '. / . . . # . . '. / .|] | Preguntemos, ¿por qué no? – y veamos si- lo sabe |
Evvela biraz dinleniniz bakalım, sonra konuşuruz | ['. . . / . . / . '. . . / . . . # '. . / . . . .] | ¿Que tal si descansa primero?, luego hablamos |
2. PREGUNTAS DE REPASO
- Ali, John’u kiminle tanıştırdı?
- Ali, Bülent’i çağıracak mıydı?
- Akşam rahatsız mıydınız?
- Her gün meşgul müsünüz?
3. LOS SUFIJOS “-li” (caracterizado por, dotado con) y “-siz” (sin)
Pinchar aquí para ver la gramática
EJERCICIOS GRAMATICALES USANDO “-li” (caracterizado por, dotado con)
a) Sustituciones arbitrarias, preguntas y respuestas
Clave | Patrón de pregunta | Patrón de respuesta |
Nerelisiniz? ['. . . . .|] | Ankaralıyım ['. . . . .] | |
(biz) | Nerelisiniz? | Ankaralıyız ['. . . . .] |
bura ['. .] | Nerelisiniz? | Buralıyız ['. . . .] |
(o) | Nereli? ['. . .|] | Buralı ['. . .] |
Amerika [. . '. .] | Nereli? | Amerikalı [. . '. . .] |
(onlar) | Nereliler? | Amerikalılar [. . '. . . .] |
İzmir ['. .] | Nereliler? | İzmirliler ['. . . .] |
(sen) | Nerelisin? ['. . . . |] | İzmirliyim ['. . . .] |
Kadıköy [. '. .] | Nerelisin? | Kadıköylüyüm [. '. . . .] |
Kadıköylü müsün? [. '. . . / . .|] | (Evet)['. .], Kadıköylüyüm [. '. . . .] (Hayır)['. .], Kadıköylü değilim [. . . . / . '. .] | |
İstanbul [. '. .] | İstanbullu musun? [. '. . . / . .|] | (Evet), İstabulluyum [. '. . . .] (Hayır), İstanbullu değilim [. . . . / . '. .] |
(o) | İstanbullu mu? [. '. . . / .|] | (Evet), İstabullu [. '. . .] (Hayır), İstanbullu değil [. . . . / . '.] |
Sivas ['. .] | Sivaslı mı? ['. . . / .|] | (Evet), Sivaslı ['. . .] (Hayır), Sivaslı değil [. . . / . '.] |
(siz) | Sivaslı mısınız? ['. . . / . . .|] | (Evet), Sivaslıyız ['. . . .] (Hayır), Sivaslı değiliz [. . . / . '. .] |
4. FRASES BÁSICAS
a) Contrasto entre “-li” y “-siz”
Bu çok zahmetli oldu | [. / '. / . . . / . .] | Esto ha sido muy penoso |
Ahmet isimli bir arkadaşım var | [. '. / . . . / . / . . . '. / .] | Tengo un amigo llamado Ahmet |
Ali adlı bir hariciyeciyle tanıştım | [. '. / . . / . / . . '. . '. . / . . .] | Me he familiarizado con un empleado diplomático de nombre Alí |
Çok paralı bir Amerikalı | ['. / . . . / . / . . . . .] | -Él es- un estadounidense muy rico |
Pek meraklısınız | ['. / . . . . .] | Usted está muy interesado / preocupado |
Bu hiç zahmetsiz oldu | [. / '. / . . . / . .] | No fue para nada difícil |
İsimsiz kitap gördünüz mü? | [. . . / . . / . . '. / .|] | ¿Ha visto un libro sin nombre? |
Hiç burada adsız lokanta var mı? | [. / . . . / . . / . . . / '. / .|] | ¿Hay algo así como un restaurante sin nombre por aquí? |
Benzini parasız aldım | [. . . / . . '. / . .] | Obtuve la gasolina gratis |
Çok meraksız bir bey | ['. / . . . / . / .] | Es un señor muy indiferente |
Çok merdivenli otel istemem | ['. / . . . . / . . / . . '.] | No quiero un hotel con muchas escalas |
Bana telefonlu bir otel bulun | [. . / . . . '. / . / . . / . .] | Encuéntreme un hotel con teléfonos |
Kuşetliyle seyahat rahat | [. '. . . / . . . / . '.] | Viajar con litera es cómodo |
Size çok şey borçluyum | [. . / '. / . / . . .] | Le debo mucho |
Saatli bir taksiyle geldim | [. . . / . / '. . . / . .] | Vine en un taxi con taxímetro |
Sefarethaneye randevulu gittim | [. . . . . . / . . . '. / . .] | Fui a la embajada con una cita |
Haberli geldiler | [. . '. / . . .] | Vinieron avisados |
Merdivensiz bir binanın önünde durduk | [. . . '. / . / . . . / . . . / . .] | Nos paramos en frente del edificio sin escalas |
Burada telefonsuz otel yok | ['. . . / . . . . / . / . . / .] | No hay ningún hotel sin teléfono por aquí |
Hangi vagon kuşetsiz? | ['. . / . . / . . .|] | ¿Cuál vagón es sin litera? |
Borçsuz olmak iyi bir şey | [. '. / . . / . . / . / .] | Estar sin deudas es una cosa buena |
Taksimetresiz bir taksiyle geldiler | [. . . . '. / . / . . . / . . .] | Vinieron en un taxi sin taxímetro |
Sefirle randevusuz konuştuk | [. . . / . . . '. / . . .] | Hablamos con el embajador sin ninguna cita |
Habersiz geldiler | [. . '. / . . .] | Vinieron sin aviso |
b) Ejemplos adicionales usando “-siz”
Bunu yardımsız yaptım | [. . / . . '. / . .] | Hice esto sin ayuda |
Dört saat tenefüssüz çalıştık | ['. / . . / . . . '. / . . .] | Trabajamos por cuatro horas sin descanso |
Bugün çok halsizim | [. . / '. / . . .] | Hoy me siento muy débil (lit. sin condición) |
Sensiz gitmem | [. . / . '.] | No me andré sin ti |
Kahvesiz çaysız kahvaltı etmez | [. . '. | . . / . . . / . '.] | No desayuna sin café o té |
Bülentsiz bir şey almam | [. . . / . / . / . '.] | No compraré nada sin Bülent |
Kalemsiz kitapsız kaldık | [. . '. | . . '. / . .] | Nos quedamos sin lápiz ni libro |
c) Expresiones usando “-li” y “-siz”
Senli benli olduk | [. . / . '. / . .] | Nos hemos vuelto íntimos / familiares |
Sağlı sollu büyük binalar var | [. '. / . . | . . / . . '. / .] | Hay edificios grandes a ambos lados |
Müsaadeli müsaadesiz gelirler | [. . . . '. | . . . . '. / . . .] | Vienen cuando quieren (con o sin permiso) |
Zamanlı zamansız gelir | [. . '. | . . '. / . .] | Viene cuando quiere (sin buenos modales) |
Yollu yolsuz konuşur | [. '. | . . / . . .] | Habla sin modales |
5. NARRACIÓN
Sustituir "ben" con "biz", "o" y "onlar" en la siguiente postal:
İstanbuldan Ankaraya kuşetliyle gittim. Seyahatım 13 – 14 saat sürdü ve gayet rahat geçti. Sabahleyin vagon restoranda kahvaltı ettim. Kahvaltıda simit yedim, çay içtim. Saat dokuzda Ankaraya geldik. Ali bey beni bekliyordu, beni arkadaşı Bülent beyle tanıştırdı. Bu akşam biraz dinleneceğim. Yarın da Ali beyin bir çok arkadaşıyla tanışacağım. Şimdilik haberlerim bu kadar.
Selâmlar,
John
1 comentarios:
Tekrar ders "los sufijos-li-siz" okudum, ama kâfi değildi. Bu ders çok daha zorluk veriyor. Zaten, sonra çok iş, hepsi bu dersi anladım.
Publicar un comentario