(Duración: 46:09)
Para escuchar:
- Hangi sayfayı açalım?
- Bir dakika durun.
- Oturunuz lütfen.
- Kalkınız lütfen.
- Müsaadenizle efendim.
- Müsaade sizin efendim.
- Tekrar buyrun efendim.
- Beni onunla tanıştırır mısınız?
- Memnuniyetle.
- Mesleğiniz ne efendim?
- Askerim, yüzbaşıyım.
- Hariciyeciyim efendim.
- Tanıştığımıza memnun oldum, efendim.
- Ben de. İnşallah yine görüşürüz.
Para aprender:
- sayfa/sahife (página) -> [. '.]/[. . '.]
- Hangi sayfayı açalım? (¿Cuál página tengo que abrir?) -> ['. . / . . . / . . . |]
- durmak (parar(se), quedarse) -> [. '.]
- Bir dakika durun. (Espere/esperen un minuto.) -> ['. / . . . / '. .]
- oturmak (sentarse, residir) -> [. . '.]
- Oturunuz lütfen. (Sentaos, por favor.) -> [. '. . . / . .]
- kalkmak (alzar(se), ir(se)) -> [. '. ]
- Kalkınız lütfen. (Alzaos, por favor.) -> ['. . . / . .]
- müsaade (permiso) -> [. . . '.]
- müsaadenizle (con su permiso) -> [. . . . '. .]
- Müsaadenizle efendim. (Con su permiso, señor. - Dicho cuando se quiere salir-) -> [. . . . '. . / . . .]
- Müsaade sizin efendim. (¡Por supuesto! –lit. El permiso es suyo, señor.-) -> [. . . . / . '. / . . .]
- Tekrar buyrun efendim. (Venga/vengan de nuevo, señor/es) -> ['. . / . . / . . .]
- tanıştırmak (presentar) -> [. . . '.]
- Beni onunla tanıştırır mısınız? (¿Me lo podeis presentar?) -> [. . / . . . / . . . '. / . . .|]
- memnuniyet (satisfacción, placer) -> [. . . '.]
- Memnuniyetle. (Con mucho gusto.) -> [. . . '. .]
- meslek (prefesión) -> [. '.]
- Mesleğiniz ne efendim? (¿Cuál es su profesión, señor?) -> [. . . '. / . / . . .|]
- asker (soldado) -> [. '.]
- yüzbaşı (capitán) -> ['. . .]
- Askerim, yüzbaşıyım. (Soy un soldado, un capitán.) -> [. '. . # '. . . .]
- dıplomat / hariciyeci (diplomático) -> [. . '.] [. . . . '.]
- Hariciyeciyim efendim. (Soy un diplomático, señor.) -> [. . . . '. . / . . .]
- tanımak (saber, reconocer) -> [. . '.]
- tanışmak (familiarizar) -> [. . '.]
- Tanıştığımıza memnun oldum, efendim. (Estoy contento de que hayamos familiarizado, señor.) -> [. . . . . . / . '. / . . # . . .]
- İnşallah (Si Dios quiere) -> ['. . .]
- yine (de nuevo) -> ['. .]
- Ben de. İnşallah yine görüşürüz. (También yo. Si Dios quiere nos vemos de nuevo.) -> ['. / . # '. . . / '. . / . . . .]
1. EL SUFIJO DEL PRETÉRITO DEFINIDO DEL INDICATIVO "-di"
NOTA: Éste es un sufijo acentuable en su forma de base, y non acentuable en su forma negativa. En éste último caso el acento cae en la raíz del verbo. Describe un evento llevado a cabo en el pasado, y del cual el interlocutor es testigo ocular.
Ejemplos:
geldim (vine) -> [. '.] gelmedim (no vine) -> ['. . .]
gittim (fuí) -> [. '.] gitmedim (no fuí) -> ['. . .]
Pinchar aquí para ver la gramática
EJERCICIOS
a) –di (él / ella / eso hizo algo)
| Buradan oraya gitmek onbeş dakika sürdü. | [. . . / '. . . / . . / '. . / . . . / . .] | Para ir desde aquí hasta allá se tomó quince minutos. |
| Ahmet otele gitti. | [. . / . . '. / . .] | Ahmet fué al hotel. |
| Kitapları masaya bıraktı | [. . . . / '. . . / . . .] | Dejó los libros sobre la mesa. |
| Bize yolu tarif etti. | [. . / . . / . '. / . .] | Nos describió el camino. |
| Oraya gitmek istedi. | ['. . . / . . / . . .] | Quiso ir allá. |
| Bana telefon etti. | [. . / . . '. / . .] | Me telefoneó |
| Türkçe konuştu. | ['. . / . . .] | Habló en turco. |
| Ankara’dan geldi. | ['. . . . / . .] | Vino desde Ankara. |
| Derse başladı. | [. '. / . . .] | Empezó la lección. |
| Bir kitap aldı. | [. / . '. / . .] | Compró un libro. |
| ‘Merhaba’ dedi. | ['. . . / . .] | Dijo “hola”. |
| Beş lira tuttu. | ['. / . . / . .] | Salió a cinco liras. |
| İngilizce öğrendi. | [. . '. . / . . .] | Aprendió el inglés |
| Sizi anladı. | [. . / . . '.] | Os/le entendió. |
| Sizi gördü. | [. '. / . .] | Os/le vió. |
| Sizi bekledi. | [. '. / . . .] | Os/le esperó. |
| Bana bir kitap verdi. | [. . / . / . '. / . .] | Me dió un libro. |
| Kitapları açtı. | [. . . . / . '.] | Abrió los libros. |
| Kitapları kapadı. | [. . . . / . . '.] | Cerró los libros. |
| Bana bir kalem verdi. | [. . / . / . '. / . .] | Me dió un lápiz. |
| Benzinciye gitti. | [. . . '. / . .] | Fué a la gasolinera. |
| Benzin doldurdu. | [. '. / . . .] | Llenó –el tanque del coche con- gasolina. |
| Memnun oldu. | [. '. / . .] | Se alegró. |
| Kitapları oraya götürdü. | [. . . . / '. . . / . . .] | Llevó los libros allá. |
| O kitapları okudu. | ['. / . . . . / . . .] | Leyó esos libros. |
| Onbeş liralık benzin yetti. | ['. . / . . . / . . / . '.] | Quince liras en gasolina fueron suficientes. |
| Bir şey istedi. | [. / '. / . . .] | Quiso una cosa. |
| Bana yardım etti. | [. . / . '. / . .] | Me ayudó. |
| İyi bir otel buldu. | [. '. / . / . . / . .] | Encontró un buen hotel. |
| Bu kitap bitti. | ['. / . . / . '.] | Éste libro se acabó. |
b) –di + -mi? (¿Él / ella / eso hizo algo?)
| Ahmet telefon etti mi? | [. . / . . . / . '. / .|] | ¿Ahmet telefoneó? |
| Ahmet size yardım etti mi? | [. . / . . / . . / . '. / .|] | ¿Ahmet os/le ayudó? |
| Oraya gitmek istedi mi? | [. . . / . . / . . '. / .|] | ¿Quiso ir allá? |
| O kitapları okudu mu? | [. / . . . . / . . '. / .|] | ¿Leyó esos libros? |
| İyi bir otel buldu mu? | [. . / . / . . / . '. / .|] | ¿Encontró un buen hotel? |
| Benzin aldı mı? | [. . / . '. / .|] | ¿Compró gasolina? |
| Size yolu tarif etti mi? | [. . / . . / . . / . '. / .|] | ¿Os/le describió el camino? |
| Size bir kitap verdi mi? | [. . / . / . . / . '. / .|] | ¿Os/le dió un libro? |
| Bir şey istedi mi? | [. / . / . . '. / .|] | ¿Quiso algo? |
| Buradan bir kitap aldı mı? | [. . . / . / . . / . '. / .|] | ¿Compró un libro de aquí? |
| İngilizce öğrendi mi? | [. . . . / . . '. / .|] | ¿Aprendió el inglés? |
| Sizi anladı mı? | [. . / . . '. / .|] | ¿Os/le entendió? |
| Sizi bekledi mi? | [. . / . . '. / .|] | ¿Os/le esperó? |
| Sizi gördü mü? | [. . / . '. / .|] | ¿Os/le vió? |
| Buraya geldi mi? | [. . . / . '. / .|] | ¿Vino hacia aquí? |
| Derse başladı mı? | [. . / . . '. / .|] | ¿Empezó la lección? |
| Çok sürdü mü? | [. / . '. / .|] | ¿Duró mucho? |
| Kaç lira tuttu? | ['. / . . / . .|] | ¿A cuántas liras salió? |
| Memnun oldu mu? | [. . / . '. / .|] | ¿Se alegró? |
| Nerede bekledi? | ['. . . / . . .] | ¿Dónde esperó? |
| Nereden geldi? | ['. . . / . .|] | ¿Desde dónde vino? |
| Nereye bıraktı? | ['. . . / . . .|] | ¿Dónde lo dejó? |
| Kaç liralık benzin aldı? | ['. / . . . / . . / . .|] | ¿Cuántas liras compró en gasolina? |
| Kaç lira verdi? | ['. / . . / . .|] | ¿Cuántas liras dió? |
| Kitapları kime verdi? | [. . . . / . '. / . .|] | ¿A quién dió los libros? |
c) –me + –di (Él/ella/eso no hizo nada)
| Ahmet lokantaya gitmedi. | [. . / . . . . / '. . .] | Ahmet no fué al restaurante. |
| Ahmet buraya gelmedi. | [. . / . . . / '. . .] | Ahmet no vino aquí. |
| İngilizce öğrenmedi. | [. . . . / . '. . .] | No aprendió el inglés. |
| Derse başlamadı. | [. . / . '. . .] | No empezó la lección. |
| Konuşmak istemedi. | [. . . / . '. . . ] | No quiso hablar. |
| Bana yolu tarif etmedi. | [. . / . . / . . / '. . .] | No me quiso describir el camino. |
| Memnun olmadı. | [. . / '. . .] | No se alegró. |
| Sizi beklemedi. | [. . / . '. . .] | No os/le esperó. |
| Sizi anlamadı. | [. . / . '. . .] | No os/le entendió. |
| Onbeş lira tutmadı. | [. . / . . / '. . .] | No salió a quince liras. |
| Bir şey demedi. | [. / . / '. . .] | No dijo nada. |
| O kitapları okumadı. | [. / . . . . / . '. . .] | No leyó aquellos libros. |
| Bu ders bitmedi. | [. / . / '. . .] | Ésta lección no se acabó. |
| Ahmet telefon etmedi. | [. . / . . . / '. . .] | Ahmet no telefoneó. |
| Ahmet bana yardım etmedi. | [. . / . . / . . / '. . .] | Ahmet no me ayudó. |
| Türkçe konuşmadı. | [. . / . '. . .] | No habló en tuco. |
| Bir şey istemedi. | [. / . / . '. . .] | No quiso nada. |
| Oraya gitmek istemedi. | [. . . / . . / . '. . .] | No quiso ir allá. |
| ‘Merhaba’ demedi. | [. . . / '. . .] | No dijo “hola”. |
| Postahaneye gitmedi. | [. . . . . / '. . .] | No fué a la oficina de correos. |
| Sizi görmedi. | [. . / '. . .] | No os/le vió. |
| Onbeş dakika sürmedi. | [. . / . . . / '. . .] | No duró quince minutos. |
| İyi tercüme etmedi. | [. . / . . . / '. . .] | No hizo una buena traducción. |
| Benzin almadı. | [. . / '. . .] | No compró gasolina. |
| Konsolos bey gelmedi. | [. . . / . / '. . .] | El cónsul no vino. |
| Onbeş lira yetmedi. | [. . / . . / '. . .] | Quince liras no fueron sucientes. |
d) –me + –di + -mi? (¿Él/ella/eso no hizo nada?)
| Ahmet lokantaya gitmedi mi? | [. . / . . . . / '. . . / .|] | ¿Ahmet no fué al restaurante? |
| Ahmet telefon etmedi mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿Ahmet no telefoneó? |
| İngilizce öğrenmedi mi? | [. . . . / . '. . . / .|] | ¿No aprendió el inglés? |
| Derse başlamadı mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No empezó la lección? |
| Konuşmak istemedi mi? | [. . . / . '. . . / .|] | ¿No quiso hablar? |
| Size yolu tarif etmedi mi? | [. . / . . / . . / '. . . / .|] | ¿No os/le describió el camino? |
| Memnun olmadı mı? | [. . / '. . . / .|] | ¿No se alegró? |
| Sizi beklemedi mi? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No os/le esperó? |
| Sizi anlamadı mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No os/le entendió? |
| Onbeş lira tutmadı mı? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No salió a quince liras? |
| Bir şey demedi mi? | [. / . / '. . . / .|] | ¿No dijo nada? |
| O kitapları okumadı mı? | [. / . . . . / . '. . . / .|] | ¿No leyó esos libros? |
| Bu ders bitmedi mi? | [. / . / '. . . / .|] | ¿Ésta lección no se acabó? |
| Ahmet buraya gelmedi mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿Ahmet no vino aquí? |
| Ahmet size yardım etmedi mi? | [. . / . . / . . / '. . . / .|] | ¿Ahmet no os/le ayudó? |
| Türkçe konuşmadı mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No habló en turco? |
| Bir şey istemedi mi? | [. / . / . '. . . / .|] | ¿No quiso nada? |
| Oraya gitmek istemedi mi? | [. . . / . . / . '. . . / . |] | ¿No quiso ir allá? |
| ‘Merhaba’ demedi mi? | [. . . / '. . . / .|] | ¿No dijo “hola”? |
| Postahaneye gitmedi mi? | [. . . . . / '. . . / .|] | ¿No fué a la oficina de correos? |
| Sizi görmedi mi? | [. . / '. . . / .|] | ¿No os/le vió? |
| Onbeş dakika sürmedi mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿No duró quince minutos? |
| İyi tercüme etmedi mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿No hizo una buena traducción? |
| Benzin almadı mı? | [. . / '. . . / .|] | ¿No compró gasolina? |
| Konsolos bey gelmedi mi? | [. . . / . / '. . . / .|] | ¿El cónsul no vino? |
| Onbeş lira yetmedi mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿Quince liras no fueron suficientes? |
e) –di + -ler (Ellos/ellas/esos hicieron algo)
| Kitapları masaya bıraktılar. | [. . . . / '. . . / . . . .] | Dejaron los libros sobre la mesa. |
| Oraya gitmek istediler. | ['. . . / . . / . . . .] | Quisieron ir allá. |
| Ankara’dan geldiler. | ['. . . . / . . .] | Vinieron desde Ankara. |
| Türkçe konuştular. | ['. . / . . . .] | Hablaron en turco. |
| Sizi anladılar. | [. . / . . . '. ] | Os/le entendieron. |
| Bana yardım ettiler. | [. . / . '. / . . .] | Me ayudaron. |
| Sizi beklediler. | [. . / . . . '.] | Os/le esperaron. |
| Kitapları açtılar. | [. . . . / . . '.] | Abrieron los libros. |
| Türkçe öğrendiler. | ['. . / . . . .] | Aprendieron el turco. |
| ‘Merhaba’ dediler. | ['. . . / . . .] | Dijeron “hola”. |
| Bize yolu tarif ettiler. | [. . / . . / . '. / . . .] | Me describieron el camino. |
| Bana telefon ettiler. | [. . / . . '. / . . .] | Me telefonearon. |
| Derse başladılar. | [. '. / . . . .] | Empezaron la lección. |
| Benzinciye gittiler. | [. . . '. / . . .] | Fueron hacia la gasolinera. |
| Memnun oldular. | [. '. / . . .] | Se alegraron. |
| İyi bir otel buldular. | [. '. / . / . . / . . .] | Encontraron un buen hotel. |
| Kitapları kapadılar. | [. . . . / . . . '.] | Cerraron los libros. |
| Sağa döndüler. | [. '. / . . .] | Giraron a la derecha. |
| İyi okudular. | [. '. / . . . .] | Leyeron bien. |
f) –di + -ler + -mi? (¿Ellos/ellas/esos hicieron algo?)
| Size yolu tarif ettiler mi? | [. . / . . / . . / . . '. / .|] | ¿Os/le describieron el camino? |
| Oraya gitmek istediler mi? | [. . . / . . / . . . '. / .|] | ¿Quisieron ir allá? |
| Ankara’dan geldiler mi? | [. . . . / . . '. / .|] | ¿Vinieron desde Ankara? |
| Benzinciye gittiler mi? | [. . . . / . . '. / .|] | ¿Fueron a la gasolinera? |
| Memnun oldular mı? | [. . / . . '. / .|] | ¿Se alegraron? |
| Sizi beklediler mi? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Os/le esperaron? |
| Doğru tercüme ettiler mi? | [. . / . . . / . . '. / .|] | ¿Hicieron una traducción correcta? |
| Benzin aldılar mı? | [. . / . . '. / .|] | ¿Compraron gasolina? |
| Kitapları kapadılar mı? | [. . . . / . . . '. / .|] | ¿Cerraron los libros? |
| ‘Merhaba’ dediler mi? | [. . . / . . '. / .|] | ¿Dijeron “hola”? |
| Kitapları masaya bıraktılar mı? | [. . . . / . . . / . . . '. / .|] | ¿Dejaron los libros sobre la mesa? |
| Bana telefon ettiler mi? | [. . / . . . / . . '. / .|] | ¿Me telefonearon? |
| Derse başladılar mı? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Empezaron la lección? |
| Sizi anladılar mı? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Os/le entendieron? |
| Size yardım ettiler mi? | [. . / . . / . . '. / .|] | ¿Os/le ayudaron? |
| Türkçe öğrendiler mi? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Aprendieron el turco? |
| İyi okudular mı? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Leyeron bien? |
| İyi bir otel buldular mı? | [. . / . / . . / . . '. / .|] | ¿Encontraron un buen hotel? |
| Kitapları açtılar mı? | [. . . . / . . '. / . |] | ¿Abrieron los libros? |
g) –me + –di + -ler (Ellos/ellas/esos no hicieron nada)
| Bize yolu tarif etmediler. | [. . / . . / . . / '. . . .] | No me describieron el camino. |
| Türkçe konuşmadılar. | [. . / . '. . . .] | No hablaron en turco. |
| İyi okumadılar. | [. . / . '. . . .] | No leyeron bien. |
| Türkçe öğrenmediler. | [. . / . '. . . .] | No aprendieron el turco. |
| Sizi anlamadılar. | [. . / . '. . . .] | No os/le entendieron. |
| Kitapları kapamadılar. | [. . . . / . '. . . .] | No cerraron los libros. |
| Derse başlamadılar. | [. . / . '. . . .] | No empezaron la lección. |
| Doğru okumadılar. | [. . / . '. . . .] | No leyeron bien. |
| Oraya gitmek istemediler. | [. . . / . . / . '. . . .] | No quisieron ir allá. |
| Memnun olmadılar. | [. . / '. . . .] | No se alegraron. |
| Bana telefon etmediler. | [. . / . . . / '. . . .] | No me telefonearon. |
| Benzinciye gitmediler. | [. . . . / '. . . .] | No fueron a la gasolinera. |
| Sizi beklemediler. | [. . / . '. . . .] | No os/le esperaron. |
| ‘Merhaba’ demediler. | [. . . / '. . . .] | No dijeron “hola”. |
| Doğru tercüme etmediler. | [. . / . . . / '. . . .] | No hicieron una traducción correcta. |
h) –me + –di + -ler + -mi? (¿Ellos/ellas/esos no hicieron nada?)
| Size yolu tarif etmediler mi? | [. . / . . / . . / '. . . . / .|] | ¿No os/le describieron el camino? |
| Türkçe konuşmadılar mı? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No hablaron en turco? |
| İyi okumadılar mı? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No leyeron bien? |
| Size yardım etmediler mi? | [. . / . . / '. . . . / .|] | ¿No os/le ayudaron? |
| Benzinciye gitmediler mi? | [. . . . / '. . . . / .|] | ¿No fueron a la gasolinera? |
| Sizi beklemediler mi? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No os/le esperaron? |
| Derse başlamadılar mı? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No empezaron la lección? |
| Oraya gitmek istemediler mi? | [. . . / . . / . '. . . . / .|] | ¿No quisieron ir allá? |
| Memnun olmadılar mı? | [. . / '. . . . / .|] | ¿No se alegraron? |
| Telefon etmediler mi? | [. . . / '. . . . / .|] | ¿No telefonearon? |
| Türkçe öğrenmediler mi? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No aprendieron el turco? |
| Sizi anlamadılar mı? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No os/le entendieron? |
| ‘Merhaba’ demediler mi? | [. . . / '. . . . / .|] | ¿No dijeron “hola”? |
| Doğru tercüme etmediler mi? | [. . / . . . / '. . . . / .|] | ¿No hicieron una traducción correcta? |
i) –di + -m (Yo hice algo)
| Lokantaya gittim. | [. '. . . / . .] | Fuí al restaurante. |
| Oraya gitmek istedim. | ['. . . / . . / . . .] | Quise ir allá. |
| İngilizce öğrendim. | [. '. . . / . . .] | Aprendí el inglés. |
| İyi bir otel buldum. | [. '. / . / . . / . .] | Encontré un buen hotel. |
| Kitapları masaya bıraktım. | [. . . . / '. . . / . . .] | Dejé los libros sobre la mesa. |
| Sizi gördüm. | [. '. / . .] | Os/le ví. |
| Ona bir kitap verdim. | [. . / . / . '. / . .] | Le dí un libro. |
| Ona yardım ettim. | [. . / . '. / . .] | Lo ayudé |
| Ona bir kitap gönderim. | [. . / . / . '. / . . .] | Le envié un libro. |
| Memnun oldum. | [. '. / . .] | Me alegré. |
| Size telefon ettim. | [. . / . . '. / . .] | Os/le telefoneé. |
| Türkçe konuştum. | ['. . / . . .] | Hablé en turco. |
| Derse başladım. | [. '. / . . .] | Empecé la lección. |
| Benzinciye gittim. | [. . . '. / . .] | Fuí a la gasolinera. |
| O kitapları okudum. | ['. / . . . . / . . .] | Leí esos libros. |
| Üç kitap aldım. | ['. / . . / . .] | Compré tres libros. |
| Ona yolu tarif ettim. | [. . / . . / . '. / . .] | Le describí el camino. |
| Bir kitap buldum. | [. / . '. / . .] | Encontré un libro. |
| On sayfa okudum. | ['. / . . / . . .] | Leí diez páginas. |
j) –di + -m + -mi? (¿Hice algo?)
| İyi tercüme ettim mi? | [. . / . . . / . '. / .|] | ¿Hice una buena traducción? |
| Doğru tercüme ettim mi? | [. . / . . . / . '. / .|] | ¿Hice una traducción correcta? |
| İyi konuştum mu? | [. . / . . '. / .|] | ¿Hablé bien? |
| Size ‘okuyunuz’ dedim mi? | [. . / . . . . / . '. / .|] | ¿Os dije “leed”? |
| Acaba kitapları masaya bıraktım mı? | [. . . / . . . . / . . . / . . '. / .|] | ¿Quizás dejé los libros sobre la mesa? |
| İyi okudum mu? | [. . / . . '. / .|] | ¿Leí bien? |
| Size bir kitap verdim mi? | [. . / . / . . / . '. / .|] | ¿Os/le dí un libro? |
| Doğru tarif ettim mi? | [. . / . . / . '. / .|] | ¿Hice una descripción correcta? |
| Bir şey istedim mi? | [. / . / . . '. / .|] | ¿Quise algo? |
| Acaba kâfi benzin aldım mı? | [. . . / . . / . . / . '. / .|] | ¿Me pregunto si compré suficiente gasolina? |
k) –me + –di + -m (No hice nada)
| O lokantaya gitmedim. | [. / . . . . / '. . .] | No fuí a ése restaurante. |
| Derse başlamadım. | [. . / . '. . .] | No empecé la lección. |
| İyi anlamadım. | [. . / . '. . .] | No entendí bien. |
| Memnun olmadım. | [. . / '. . .] | No me alegré. |
| İyi tercüme etmedim. | [. . / . . . / '. . .] | No hice una buena traducción. |
| Bir şey istemedim. | [. / . / . '. . .] | No quise nada. |
| Bir şey anlamadım. | [. / . / . '. . .] | No entendí nada. |
| Bir şey demedim. | [. / . / '. . .] | No dije nada. |
| Türkçe konuşmadım. | [. . / . '. . .] | No hablé en turco. |
| Sağa dönmedim, sola döndüm. | [. . / '. . . # . '. / . .] | No giré a la derecha, giré a la izquierda. |
| Size telefon etmedim. | [. . / . . . / '. . .] | No os/le telefoneé. |
| Doğru okumadım. | [. . / . '. . .] | No leí bien. |
| Ona bir kitap göndermedim. | [. . / . / . . / . '. . .] | No le envié un libro. |
| Ona yardım etmedim. | [. . / . . / '. . .] | No lo ayudé. |
| Ona haber vermedim. | [. . / . . / '. . .] | No le dí las noticias. |
| Bir şey öğrenmedim. | [. / . / . '. . .] | No aprendí nada. |
| Bir şey görmedim. | [. / . / '. . .] | No ví nada. |
| Ona ‘allahaısmarladık’ demedim. | [. . / . . . . . . / '. . .] | No le dije “hasta luego”. |
| Benzin almadım. | [. . / '. . .] | No compré gasolina. |
l) –me + –di + -m + -mi? (¿No hice nada?)
| O lokantaya gitmedim mi? | [. / . . . . / '. . . / .|] | ¿No fuí a ese restaurante? |
| İyi tercüme etmedim mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿?No hice una buena traducción? |
| İyi konuşmadım mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No hablé bien? |
| Size ‘merhaba’ demedim mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿No os/le dije “hola”? |
| Size yardım etmedim mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No os/le ayudé? |
| Doğru okumadım mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No leí bien? |
| Sizi anlamadım mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No os/le entendí? |
| Ona haber vermedim mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No le dí las noticias? |
| Kâfi benzin almadım mı? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No compré suficiente gasolina? |
| Size bir kalem vermedim mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No os/le dí un lápiz? |
m) –di + -k (Nosotros hicimos algo)
| Kitapları masaya bıraktık. | [. . . . / '. . . / . . .] | Dejamos los libros sobre la mesa. |
| Ona çok teşekkür ettik. | [. . / '. / . . . / . .] | Le dimos muchas gracias. |
| Ders altıya başladık. | [. / . . '. / . . .] | Empezamos la lección a las séis. |
| Sizi anladık. | [. . / . . '.] | Os/le entendimos. |
| Ona yardım ettik. | [. . / . '. / . .] | Lo ayudamos. |
| Sizi orada gördük. | [. . / '. . . / . .] | Os/le vimos allá. |
| Kitapları oraya götürdük. | [. . . . / '. . . / . . .] | Llevamos los libros allá. |
| İyi öğrendik. | [. '. / . . .] | Aprendimos bien. |
| Kaç sayfa okuduk? | ['. / . . / . . .] | ¿Cuántas páginas leímos? |
| Ne yaptık? | ['. / . .] | ¿Qué hicimos? |
| Ona yolu tarif ettik. | [. . / . . / . '. / . .] | Le describimos el camino. |
| Size telefon ettik. | [. . / . . '. / . .] | Os/le telefoneamos. |
| Türkçe konuştuk. | ['. . / . . .] | Hablamos en turco. |
| Memnun olduk. | [. '. / . .] | Nos alegramos. |
| İyi bir otel bulduk. | [. . / . / . '. / . .] o [. '. / . / . . / . .] | Encontramos un buen hotel. |
| Sizi bekledik. | [. '. / . . .] | Os/le esperamos. |
| Çok çalıştık. | ['. / . . .] | Trabajamos mucho. |
| Benzin aldık. | [. '. / . .] | Compramos gasolina. |
| Kaç lira verdik? | ['. / . . / . .] | ¿Cuántas liras dimos? |
| Ne dedik? | ['. / . .] | ¿Qué dijimos? |
n) –di + -k + -mi? (¿Nosotros hicimos algo?)
| Doğru tercüme ettik mi? | [. . / . . . / . '. / .|] | ¿Hicimos una traducción correcta? |
| İyi konuştuk mu? | [. . / . . '. / .|] | ¿Hablamos bien? |
| İyi okuduk mu? | [. . / . . '. / .|] | ¿Leímos bien? |
| Bir şey istedik mi? | [. / . / . . '. / .|] | ¿Quisimos algo? |
| Doğru tarif ettik mi? | [. . / . . / . '. / .|] | ¿Hicimos una buena descripción? |
| Ona haber verdik mi? | [. . / . . / . '. / .|] | ¿Le dimos las noticias? |
| Kitapları size verdik mi? | [. . . . / . . / . '. / .|] | ¿Os/le dimos los libros? |
| Ondan yardım istedik mi? | [. . / . . / . . '. / .|] | ¿Quisimos su ayuda? |
o) –me + –di + -k (Nosotros no hicimos nada)
| Oraya gitmedik. | [. . . / '. . .] | No fuimos hacia allá. |
| Sizi anlamadık. | [. . / . '. . .] | No os/le entendimos. |
| Ders sekize başlamadık. | [. / . . . / . '. . .] | No empezamos la lección a las ocho. |
| Ondan yardım istemedik. | [. . / . . / . '. . .] | No quisimos su ayuda. |
| Ona telefon etmedik. | [. . / . . . / '. . .] | No le telefoneamos. |
| Bir şey istemedik. | [. / . / . '. . .] | No quisimos nada. |
| Kitapları açmadık. | [. . . . / '. . .] | No abrimos los libros. |
| Sizi görmedik. | [. . / '. . .] | No os/le vimos. |
| Sizi beklemedik. | [. . / . '. . .] | No os/le esperamos. |
| Memnun olmadık. | [. . / '. . .] | No nos alegramos. |
| Türkçe konuşmadık. | [. . / . '. . .] | No hablamos en turco. |
| Benzin almadık. | [. . / '. . .] | No compramos gasolina. |
| O kitapları okumadık. | [. / . . . . / . '. . .] | No leímos esos libros. |
| Dün gelmedik. | [. / '. . .] | No vinimos ayer. |
p) –me + –di + -k + -mi? (¿Nosotros no hicimos nada?)
| Doğru tercüme etmedik mi? | [. . / . . . / '. . . / .|] | ¿No hicimos una traducción correcta? |
| Ona yardım etmedik mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No lo ayudamos? |
| Oraya gitmedik mi? | [. . . / '. . . / .|] | ¿No quisimos ir allá? |
| Ona kitap vermedik mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No le dimos el libro? |
| İyi okumadık mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No leímos bien? |
| İyi konuşmadık mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No hablamos bien? |
| İyi anlamadık mı? | [. . / . '. . . / .|] | ¿No entendimos bien? |
| Doğru tarif etmedik mi? | [. . / . . / '. . . / .|] | ¿No hicimos una descripción correcta? |
q) –di + -niz (Vosotros hicisteis / Usted hizo algo)
| İyi okudunuz. | [. '. / . . . .] | Leísteis/leyó bien |
| Bana yardım ettiniz. | [. . / . '. / . . .] | Me ayudasteis/ayudó |
| Derse başladınız. | [. '. / . . . .] | Empezasteis/empezó la lección |
| O kitapları gördünüz. | ['. / . . . . / . . .] | Leísteis/leyó esos libros |
| Nerede beklediniz? | ['. . . / . . . .] | ¿Dónde esperasteis/esperó? |
| Ne aldınız? | ['. / . . .] | ¿Qué comprasteis/compró? |
| Kaç saat çalıştınız? | ['. / . . / . . . .] | ¿Cuántas horas trabajasteis? |
| Doğru tercüme ettiniz? | [. '. / . . . / . . .] | ¿Hicisteis/hizo una traducción correcta? |
| Siz gitmek istediniz. | [. / . '. / . . . .] | Quisisteis/quiso iros/irse |
| İyi Türkçe konuştunuz. | [. '. / . . / . . . .] | Hablasteis/habló bien en turco |
| Onbeş lira verdiniz. | ['. . / . . / . . .] | Disteis/dió quince liras |
| Nerede Türkçe öğrendiniz? | ['. . . / . . / . . . .] | ¿Dónde aprendisteis/aprendió el turco? |
| Ne dediniz? | ['. / . . .] | ¿Qué dijisteis/dijo? |
| Saat kaçta döndünüz? | [. . / . '. / . . .] | ¿A cuál hora volvisteis/volvió? |
r) –di + -niz + -mi? (¿Vosotros hicisteis / Usted hizo algo?)
| O kitapları okudunuz mu? | ['. / . . . . / . . . . / .|] | ¿Leísteis/leyó esos libros? |
| Oraya gittiniz mi? | [. . . / . . '. / .|] | ¿Fuisteis/fué allá? |
| Ona yardım ettiniz mi? | [. . / . . / . . '. / .|] | ¿Lo ayudasteis/ayudó? |
| Yolu tarif ettiniz mi? | [. . / . . / . . '. / .|] | Describisteis/describió el camino |
| Postahaneye gittiniz mi? | [. . . . . / . . '. / .|] | ¿Fuisteis/fué a la oficina de correos? |
| Bir şofor buldunuz mu? | [. / . . / . . '. / .|] | ¿Encontrasteis/encontró un chofer? |
| Derse başladınız mı? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Empezasteis/empezó la lección? |
| Dün buraya geldiniz mi? | [. / . . . / . . '. / .|] | ¿Ayer vinisteis/vino aquí? |
| Bana telefon ettiniz mi? | [. . / . . . / . . '. / .|] | ¿Me telefoneasteis/telefoneó? |
| Benzin aldınız mı? | [. . / . . '. / .|] | ¿Comprasteis/compró gasolina? |
| Türkçe konuştunuz mu? | [. . / . . . '. / .|] | ¿Hablasteis/habló en turco? |
s) –me + –di + -niz (Vosotros no hicisteis / Usted no hizo nada)
| Doğru tercüme etmediniz. | [. . / . . . / '. . . .] | No hicisteis/hizo una traducción correcta. |
| Oraya gitmediniz. | [. . . / '. . . .] | No fuisteis/fué hacia allá. |
| İyi tarif etmediniz. | [. . / . . / '. . . .] | No hicisteis/hizo una buena descripción. |
| Bana telefon etmediniz. | [. . / . . . / '. . . .] | No me telefonasteis/telefoneó. |
| İyi okumadınız. | [. . / . '. . . .] | No leísteis/leyó bien. |
| On lira vermediniz. | [. / . . / '. . . .] | No disteis/dió diez liras. |
| O kitapları okumadınız. | [. / . . . . / . '. . . .] | No leísteis/leyó aquellos libros. |
| Kitapları orada bırakmadınız. | [. . . . / . . . / . '. . . .] | No dejasteis/dejó los libros allá. |
| Dün gelmediniz. | [. / '. . . .] | No vinisteis/vino ayer. |
| Onbeş lira vermediniz. | [. . / . . / '. . . .] | No disteis/dió quince liras. |
| Çalışmadınız. | [. '. . . .] | No trabajasteis/trabajó. |
| Bulmadınız. | ['. . . .] | No encontrasteis/encontró. |
| İyi anlamadınız. | [. . / . '. . . .] | No entendisteis/entendió bien. |
| Türkçe konuşmadınız. | [. . / . '. . . .] | No hablasteis/habló en turco. |
| Görmediniz. | ['. . . .] | No visteis/vió. |
| Öğrenmediniz. | [. '. . . .] | No aprendisteis/aprendió. |
t) –me + –di + -niz + -mi? (¿Vosotros no hicisteis / Usted no hizo nada?)
| O kitapları okumadınız mı? | ['. / . . . . / . '. . . . / .|] | ¿No leísteis/leyó esos libros? |
| Dün oraya gitmediniz mi? | [. / . . . / '. . . . / .|] | ¿No fuisteis/fué allá ayer? |
| İyi anlamadınız mı? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No entendisteis/entendió bien? |
| Benzin almadınız mı? | [. . / '. . . . / .|] | ¿No comprasteis/compró gasolina? |
| Bir taksi çağırmadınız mı? | [. / . . / . '. . . . / .|] | ¿No llamasteis/llamó un taxi? |
| Türkçe konuşmadınız mı? | [. . / . '. . . . / .|] | ¿No hablasteis/habló en turco? |
| Ona telefon etemediniz mi? | [. . / . . . / '. . . . / .|] | ¿No le telefonasteis/telefoneó? |
| Dersinizi çalışmadınız mı? | [. . . . / . '. . . . / .|] | ¿No estudiasteis/estudió la lección? |
| Memnun olmadız mı? | [. . / '. . . . / .|] | ¿No os alegrasteis/se alegró? |
| Orada beklemedimiz mi? | [. . . / . '. . . . / .|] | ¿No esperasteis/esperó allá? |
| Kitapları göndermediniz mi? | [. . . . / . '. . . . / .|] | ¿No enviasteis/envió los libros? |
u) Sustitución-correlación múltiple
| (O) | Kitapları masaya bıraktı___ | -mi? |
| (Siz) | Yolu tarif etti___ | |
| (Onlar) | ‘Merhaba’ dedi___ | |
| (Ben) | Türkçe konuştu___ | |
| (Sen) | Bezin aldı___ | |
| (Biz) | Derse başlamadı___ | |
| Ahmet | Doğru okumadı___ | |
| Benzinci | Memnun olmadı___ | |
| Sağa dönmedi___ |
2. EL ENCLÍTICO PRETÉRITO “-(y)di”
Pinchar aquí para ver la gramática
NOTA: Éste es un sufijo acentuable.EJERCICIOS
a) –(y)di
| Ali iyiydi | [. . / . '. .] | Ali iyi değildi | [. . / . . / . '. .] |
| Büyük bir binaydı | [. '. / . / . . .] | ||
| Kitaplar burada değildi | [. . . / . . . / . '. .] | Kitaplar buradaydı | [. . . / '. . . .] |
| Borcum on lira değildi | [. . / . / . . / . '. .] | Borcum on liraydı | [. . / '. / . . .] |
| Kapıcı Türk değildi | [. . . / . / . '. .] | Kapıcı Türktü | [. . . / '. .] |
| Ahmet lokantada değildi | [. . / . . . . / . '. .] | Ahmet de lokantadaydı | [. '. / . / . . . . .] |
| Kitabınız masada değildi | [. . . . / . . . / . '. .] | Kitabınız masadaydı | [. . . . / '. . . .] |
| İyi bir haber değildi | [. . / . / . . / . '. .] | İyi bir haberdi | [. '. / . / . . .] |
| Kalem bende değildi | [. . / . . / . '. .] | Kalem bendeydi | [. . / . '. .] |
| Dört lira kâfi değildi | [. / . . / . . / . '. .] | ||
| Neydi? | ['. .] | ||
| Nasıldı? | ['. . .] |
b) –mi + -(y)di
| Ali iyi miydi? | [. . / . '. / . .|] | Ali iyi değil miydi? | [. . / . . / . '. / . .|] |
| Büyük bir bina mıydı? | [. '. / . / . . / . .|] | Büyük bir bina değil miydi? | [. . / . / . . / . '. / . .|] |
| Kitaplar burada mıydı? | [. . . / '. . . / . .|] | Kitaplar burada değil miydi? | [. . . / . . . / . '. / . .|] |
| Borcum on lira mıydı? | [. . / '. / . . / . .|] | Borcum on lira değil miydi? | [. . / . / . . / . '. / . .|] |
| Kapıcınız Türk müydü? | [. . . . / '. / . .|] | Kapıcınız Türk değil miydi? | [. . . . / . / . '. / . .|] |
| Ahmet de lokantada mıydı? | [. '. / . / . . . . / . .|] | Ahmet de lokantada değil miydi? | [. . / . / . . . . / . '. / . .|] |
| Kitabınız masada mıydı? | [. . . . / '. . . / . .|] | Kitabınız masada değil miydi? | [. . . . / . . . / . '. / . .|] |
| Dört lira kâfi miydi? | [. / . . / . '. / . .|] | Dört lira kâfi değil miydi? | [. / . . / . . / . '. / . .|] |
| Kitabım sizde miydi? | [. . . / . '. / . .|] | Kitabım sizde değil miydi? | [. . . / . . / . '. / . .|] |
c) -(y)di + -ler
| Buradaydılar | ['. . . . .] | Burada değildiler / değillerdi | [. . . / . '. . .] / [. . . / . . '. .] |
| Türktüler | ['. . .] | Türk değildiler | [. / . '. . .] |
| Amerikalıydılar | [. . '. . . . .] | Amerikalı değildiler | [. . . . . / . '. . .] |
| Oradaydılar | ['. . . . .] | Orada değildiler | [. . . / . '. . .] |
| Memnundular | [. '. . .] | Memnun değildiler | [. . / . '. . .] |
| Rahattılar | [. '. . .] | Rahat değildiler | [. . / . '. . .] |
| İyiydiler | [. '. . .] | İyi değildiler | [. . / . '. . .] |
| Lokantadaydılar | [. '. . . . .] | Lokantada değildiler | [. . . . / . '. . .] |
| Sefarethanedeydiler | [. . . . . '. . .] | Sefarethanede değildiler | [. . . . . . / . '. . .] |
d) –mi + -(y)di + -ler
| Burada mıydılar? | ['. . . / . . .|] | Burada değiller miydi? | [. . . / . . '. / . .|] |
| Türk müydüler? | ['. / . . .|] | Türk değiller miydi? | [. / . . '. / . .|] |
| Amerikalı mıydılar? | [. . '. . . / . . .|] | Orada değiller miydi? | [. . . / . . '. / . .|] |
| Orada mıydılar? | ['. . . / . . .|] | Memnun değiller miydi? | [. . / . . '. / . .|] |
| Rahat mıydılar? | [. '. / . . .|] | Rahat değiller miydi? | [. . / . . '. / . .|] |
| İyi miydiler? | [. '. / . . .|] | İyi değiller miydi? | [. . / . . '. / . .|] |
| Lokantada mıydılar? | [. . . . / . . .|] | Lokantada değiller miydi? | [. . . . / . . '. / . .|] |
| Sefarethanede miydiler? | [. . . . . '. / . . .|] | Amerikalı değiller miydi? | [. . . . . / . . '. / . .|] |
e) -(y)di + -m
| Dün buradaydım | [. / '. . . .] | Dün burada değildim | [. / . . . / . '. .] |
| Ben de lokantadaydım | ['. / . / . . . . .] | Lokantada değildim | [. . . . / . '. .] |
| Dün akşam oradaydım | [. / . . / '. . . .] | Dün akşam orada değildim | [. / . . / . . . / . '. .] |
| Dün çok iyiydim | [. / '. / . . .] | Memnun değildim | [. . / . '. .] |
| Amerikan konsolosluğunda şöfördüm | [. . . '. / . . . . . . / . '. .] | Rahat değildim | [. . / . '. .] |
| Saat onda postahanedeydim | [. . / . . / . . . . '. .] | Postahanede değildim | [. . . . . / . '. .] |
| Neredeydim | ['. . .] | ||
| Çok memnundum | ['. / . . .] | ||
| Çok rahattım | ['. / . . .] |
f) –mi + -(y)di + -m
| Ben de burada mıydım? | ['. / . / . . . / . .|] | Ben de orada değil miydim? | [. / . / . . . / . '. / . .|] |
| Ben de orada mıydım? | ['. / . / . . . / . .|] | Memnun değil miydim? | [. . / . '. / . .|] |
| Ben postahanede miydim? | [. / . . . . '. / . .|] | Burada değil miydim? | [. . . / . '. / . .|] |
| Memnun muydum? | [. '. / . .|] | Lokantada değil miydim? | [. . . . / . '. / . .|] |
| Rahat mıydım? | [. '. / . .|] | Postahanede değil miydim? | [. . . . . / . '. / . .|] |
g) -(y)di + -k
| Biz de oradaydık | ['. / . / . . . .] | Biz orada değildik | [. / . . . / . '. .] |
| Buradaydık | ['. . . .] | Dün burada değildik | [. / . . . / . '. .] |
| Çok memnunduk | ['. / . . .] | Pek memnun değildik | [. / . . / . '. .] |
| Çok rahattık | ['. / . . .] | Pek rahat değildik | [. / . . / . '. .] |
| Dersteydik | [. '. .] | Derste değildik | [. . / . '. .] |
| Postahanedeydik | [. . . . '. .] | Postahanede değildik | [. . . . . / . '. .] |
| Lokantadaydık | [. '. . . .] | Lokantada değildik | [. . . . / . '. .] |
| Sefarethanedeydik | [. . . . . '. .] | Sefarethanede değildik | [. . . . . . / . '. .] |
h) –mi + -(y)di + -k
| Biz de burada mıydık? | ['. / . / '. . . / . .|] | Biz burada değil miydik? | [. / . . . / . '. / . .|] |
| Biz de orada mıydık? | ['. / . / '. . . / . .|] | Biz orada değil miydik? | [. / . . . / . '. / . .|] |
| Derste miydik? | [. '. / . .|] | Saat onbirde derste değil miydik? | [. . / . . . / . . / . '. / . .| ] |
| Memnun muyduk? | [. '. / . .|] | Postahanede değil miydik? | [. . . . . / . '. / . .|] |
| Biz lokantada mıydık? | [. / . '. . . / . .|] | Lokantada değil miydik? | [. . . . / . '. / . .|] |
| Sefarethanede miydik? | [. . . . . '. / . .|] | Sefarethanede değil miydik? | [. . . . . . / . '. / . .|] |
i) -(y)di + -niz
| Dün buradaydınız | [. / '. . . . .] | Dün burada değildiniz | [. / . . . / . '. . .] |
| Çok memnundunuz | ['. / . . . .] | Çok memnun değildiniz | [. / . . / . '. . .] |
| Çok rahattınız | ['. / . . . .] | Rahat değildiniz | [. . / . '. . .] |
| Siz de oradaydınız | ['. / . / . . . . .] | Orada değildiniz | [. . . / . '. . .] |
| Lokantadaydınız | [. . . '. . .] | Lokantada değildiniz | [. . . . / . '. . .] |
| Postahanedeydiniz | [. . . . '. . .] | Postahanede değildiniz | [. . . . . / . '. . .] |
| Dün iyiydiniz | [. / . '. . .] | Derste değildiniz | [. . / . '. . .] |
| Dersteydiniz | [. '. . .] | Konsoloslukta değildiniz | [. . . . . / . '. . .] |
j) –mi + -(y)di + -niz
| Dün burada mıydınız? | [. / '. . . / . . .|] | Dün burada değil miydiniz? | [. / . . . / . '. / . . .|] |
| Memnun muydunuz? | [. '. / . . .|] | Şöförünüzden memnun değil miydiniz? | [. . . . . / . . / . '. / . . .|] |
| Rahat mıydınız? | [. '. / . . .|] | Rahat değil miydiniz? | [. . / . '. / . . .|] |
| Siz de orada mıydınız? | [. / . / '. . . / . . .|] | Orada değil miydiniz? | [. . . / . '. / . . .|] |
| Lokantada mıydınız? | [. '. . . / . . .|] | Orada konsolos değil miydiniz? | [. . . / . . . / . '. / . . .|] |
| Postahanede miydiniz? | [. . . . '. / . . .|] | Postahanede değil miydiniz? | [. . . . . / . '. / . . .|] |
| Saat onda derste miydiniz? | [. . / . . / . '. / . . .|] | Derste değil miydiniz? | [. . / . '. / . . .|] |
k) Sustantivo + sufijo posesivo + var/yok + -(y)di (Sin grabación)
| (Onun) | Randevu___ | vardı ['. .] |
| (Benim) | Kitap___ | yoktu ['. .] |
| (Senin) | Kalem___ | var mıydı? ['. / . .|] |
| (Sizin) | Şöför___ | yok muydu? ['. / . .|] |
| (Onların) | Borç___ | |
| (Bizim) | On lira___ | |
| İki saat___ | ||
| Kapıcı___ |
3. EJERCICIOS GRAMATICALES USANDO –iyor + -(y)di
Usar los siguientes verbos en frases símiles a las de ejemplo
Bulmak (encontrar) – Gelmek (llegar) – Okumak (leer) – Tekrar etmek (repetir) – Tercüme etmek (traducir) – Konuşmak (hablar) – Yapmak (hacer) – Çalışmak (trabajar/estudiar) – Öğrenmek (aprender) – Vermek (dar) – Bırak (abandonar) – Kapamak (cerrar) – Almak (tomar/comprar) – Başlamak (empezar) – Dönmek (Volver) – Anlamak (entender) – Gitmek (ir) – Demek (decir)
a) –iyor + -(y)di
| Ali postahaneye gidiyordu | [. . / . . . . '. / . . . .] | Alí estaba yendo a la oficina de correos |
| Ali telefon ediyordu | [. . / . . '. / . . . .] | Alí estaba llamando |
| Ali sizi bekliyordu | [. . / . '. / . . . .] | Alí os/lo estaba esperando |
b) –iyor + -mi + -(y)di?
| Ali postahaneye gidiyor muydu? | [. . / . . . . . / . . '. / . .|] | ¿Alí estaba yendo a la oficina de correos? |
| Ali telefon ediyor muydu? | [. . / . . . / . . '. / . .|] | ¿Alí estaba llamando? |
| Ali sizi bekliyor muydu? | [. . / . . / . . '. / . .|] | ¿Alí os/lo estaba esperando? |
c) –me + –iyor + -(y)di
| Ali postahaneye gitmiyordu | [. . / . . . . . /'. . . .] | Alí no estaba yendo a la oficina de correos |
| Ali telefon etmiyordu | [. . / . . . / '. . . .] | Alí no estaba llamando |
| Ali sizi beklemiyordu | [. . / . . / . '. . . .] | Alí no os/lo estaba esperando |
d) –me + –iyor + -mi + -(y)di?
| Ali postahaneye gitmiyor muydu? | [. . / . . . . . /'. . . / . .|] | ¿Alí no estaba yendo a la oficina de correos? |
| Ali telefon etmiyor muydu? | [. . / . . . / '. . . / . .|] | ¿Alí no estaba llamando? |
| Ali sizi beklemiyor muydu? | [. . / . . / . '. . . / . .|] | ¿Alí no os/lo estaba esperando? |
e) –iyor + -ler + -(y)di
| Postahaneye gidiyorlardı | [. . . . '. / . . . . .] | Estaban yendo a la oficina de correos |
| Aliye telefon ediyorlardı | [. . . / . . '. / . . . . .] | Estaban llamando a Alí |
| Sizi bekliyorlardı | [. '. / . . . . .] | Os/lo estaban esperando |
f) –iyor + -ler + -mi + -(y)di?
| Postahaneye gidiyorlar mıydı? | [. . . . . / . '. . . / . .|] | ¿Estaban yendo a la oficina de correos? |
| Aliye telefon ediyorlar mıydı? | [. . . / . . . / . '. . . / . .|] | ¿Estaban llamando a Alí? |
| Sizi bekliyorlar mıydı? | [. . / . '. . . / . .|] | ¿Os/lo estaban esperando? |
g) –me + –iyor + -ler + -(y)di
| Postahaneye gitmiyorlardı | [. . . . . / '. . . . .] | No estaban yendo a la oficina de correos |
| Ona telefon etmiyorlardı | [. . / . . . / '. . . . .] | No le estaban llamando |
| Sizi beklemiyorlardı | [. . / . '. . . . .] | No os/lo estaban esperando |
h) –me + –iyor + -ler + -mi + -(y)di?
| Postahaneye gitmiyorlar mıydı? | [. . . . . / '. . . . / . .|] | ¿No estaban yendo a la oficina de correos? |
| Ona telefon etmiyorlar mıydı? | [. . / . . . / '. . . . / . .|] | ¿No le estaban llamando? |
| Sizi beklemiyorlar mıydı? | [. . / . '. . . . / . .|] | ¿No os/lo estaban esperando? |
i) –iyor + -(y)di + -m
| Postahaneye gidiyordum | [. . . . '. / . . . .] | Estaba yendo a la oficina de correos |
| Aliye telefon ediyordum | [. . . / . . '. / . . . .] | Estaba llamando a Alí |
| Onu bekliyordum | [. '. / . . . .] | Estaba esperándola |
j) –iyor + -mi + -(y)di + -m?
| İyi tarif ediyor muydum? | [. . / . . / . . '. / . .|] | ¿Estaba explicando bien? |
| Doğru okuyor muydum? | [. . / . . '. / . .|] | ¿Estaba leyendo bien? |
| İyi tercüme ediyor muydum? | [. . / . . . / . . '. / . .|] | ¿Estaba haciendo una traducción correcta? |
k) –me + –iyor + -(y)di + -m
| Postahaneye gitmiyordum | [. . . . . / '. . . .] | No estaba yendo a la oficina de correos |
| Aliye telefon etmiyordum | [. . . / . . . / '. . . .] | No estaba llamando a Alí |
| Onu beklemiyordum | [. . / . '. . . .] | No estaba esperándola |
l) –me + –iyor + -mi + -(y)di + -m?
| İyi tarif etmiyor muydum? | [. . / . . / '. . . / . .|] | ¿No estaba explicando bien? |
| Doğru okumuyor muydum? | [. . / . '. . . / . .|] | ¿No estaba leyendo bien? |
| İyi tercüme etmiyor muydum? | [. . / . . . / '. . . / . .|] | ¿No estaba haciendo una traducción correcta? |
m) –iyor + -(y)di + -niz
| Lokantaya gidiyordunuz | [. '. . . / . . . . .] | Estabais yendo al restaurante |
| Telefon ediyordunuz | [. . '. / . . . . .] | Estabais llamando |
| Köşede bekliyordunuz | [. . '. / . . . . .] | Estabais esperando en la esquina |
n) –iyor + -mi + -(y)di + -niz?
| Lokantaya gidiyor muydunuz? | [. . . . / . . '. / . . .|] | ¿Estabais yendo al restaurante? |
| Telefon ediyor muydunuz? | [. . . / . . '. / . . .|] | ¿Estabais llamando? |
| Köşede bekliyor muydunuz? | [. . . / . . '. / . . .|] | ¿Estabais esperando en la esquina? |
o) –me + –iyor + -(y)di + -niz
| Lokantaya gitmiyordunuz | [. . . . / '. . . . .] | No estabais yendo al restaurante |
| Telefon etmiyordunuz | [. . . / '. . . . .] | No estabais llamando |
| Köşede beklemiyordunuz | [. . . / . '. . . . .] | No estabais esperando en la esquina |
p) –me + –iyor + -mi + -(y)di + -niz?
| Lokantaya gitmiyor muydunuz? | [. . . . / '. . . / . . .|] | ¿No estabais yendo al restaurante? |
| Telefon etmiyor muydunuz? | [. . . / '. . . / . . .|] | ¿No estabais llamando? |
| Köşede beklemiyor muydunuz? | [. . . / . '. . . / . . .|] | ¿No estabais esperando en la esquina? |
q) –iyor + -(y)di + -k
| Postahaneye gidiyorduk | [. . . . '. / . . . .] | Estábamos yendo a la oficina de correos |
| Aliye telefon ediyorduk | [. . . / . . '. / . . . .] | Estábamos llamando a Alí |
| Sizi bekliyorduk | [. '. / . . . .] | Estábamos esperándolos/esperándolo |
r) –iyor + -mi + -(y)di + -k?
| Postahaneye gidiyor muyduk? | [. . . . . / . . '. / . .|] | ¿Estábamos yendo a la oficina de correos? |
| Aliye telefon ediyor muyduk? | [. . . / . . . / . . '. / . .|] | ¿Estábamos llamando a Alí? |
| İyi tercüme ediyor muyduk? | [. . / . . . / . . '. / . .|] | ¿Estábamos haciendo una traducción correcta? |
s) –me + –iyor + -(y)di + -k
| Postahaneye gitmiyorduk | [. . . . . / '. . . .] | No estábamos yendo a la oficina de correos |
| Aliye telefon etmiyorduk | [. . . / . . . / '. . . .] | No estábamos llamando a Alí |
| Sizi beklemiyorduk | [. . / . '. . . .] | No estábamos esperándolos/esperándolo |
t) –me + –iyor + -mi + -(y)di + -k?
| Postahaneye gitmiyor muyduk? | [. . . . . / '. . . / . .|] | ¿No estábamos yendo a la oficina de correos? |
| İyi tercüme etmiyor muyduk? | [. . / . . . / '. . . / . .|] | ¿No estábamos haciendo una traducción correcta? |
4. EJERCICIOS GRAMATICALES USANDO "–(e, i)r + -(y)di" Y "–me(z) + -(y)di"
Usar los siguientes verbos en frases símiles a las de ejemplo
Bulmak (encontrar) – Gelmek (llegar) – Okumak (leer) – Tekrar etmek (repetir) – Tercüme etmek (traducir) – Konuşmak (hablar) – Yapmak (hacer) – Çalışmak (trabajar/estudiar) – Öğrenmek (aprender) – Vermek (dar) – Bırak (abandonar) – Kapamak (cerrar) – Almak (tomar/comprar) – Başlamak (empezar) – Dönmek (Volver) – Anlamak (entender) – Gitmek (ir) – Demek (decir)
a) –(e,i)r + -(y)di
| Ali telefon ederdi | [. . / . . '. / . . ] | Alí habría llamado |
| Ali beni beklerdi | [. . / . . / . '. .] | Alí me habría esperado |
| Lokantaya giderdi | [. '. . . / . . .] | Habría ido al restaurante |
b) –(e,i)r + -mi + -(y)di?
| Ali telefon eder miydi? | [. . / . . . / . '. / . .|] | ¿Alí habría llamado? |
| Ali beni bekler miydi? | [. . / . . / . '. / . .|] | ¿Alí me habría esperado? |
| Lokantaya gider miydi? | [. . . . / . '. / . .|] | ¿Habría ido al restaurante? |
c) –mez + -(y)di
| Ali telefon etmezdi | [. . / . . . / . '. .] | Alí no habría llamado |
| Ali beni beklemezdi | [. . / . . / . . '. .] | Alí no me habría esperado |
| Lokantaya gitmezdi | [. . . . / . '. .] | No habría ido al restaurante |
d) –mez + -mi + -(y)di?
| Ali telefon etmez miydi? | [. . / . . . / . '. / . .|] | ¿Alí no habría llamado? |
| Ali beni beklemez miydi? | [. . / . . / . . '. / . .|] | ¿Alí no me habría esperado? |
| Lokantaya gitmez miydi? | [. . . . / . '. / . .|] | ¿No habría ido al restaurante? |
e) –(e,i)r + -ler + -(y)di
| Aliye telefon ederlerdi | [. . . / . . '. / . . . . ] | Habríais llamado a Alí |
| Aliyi beklerlerdi | [. . . / . . '. .] | Habríais esperado Alí |
| Lokantaya giderlerdi | [. '. . . / . . . .] | Habríais ido al restaurante |
f) –(e,i)r + -ler + -mi + -(y)di?
| Aliye telefon ederler miydi? | [. . . / . . . / . . '. / . .|] | ¿Habríais llamado a Alí? |
| Aliyi beklerler miydi? | [. . . / . . '. / . .|] | ¿Habríais esperado a Alí? |
| Lokantaya giderler miydi? | [. . . . / . . '. / . .|] | ¿Habríais ido al restaurante? |
g) –mez + -ler + -(y)di
| Aliye telefon etmezlerdi | [. . . / . . . / . . '. .] | No habríais llamado a Alí |
| Aliyi beklemezlerdi | [. . . / . . . '. .] | No habríais esperado Alí |
| Lokantaya gitmezlerdi | [. . . . / . . '. .] | No habríais ido al restaurante |
h) –mez + -ler + -mi + -(y)di?
| Aliye telefon etmezler miydi? | [. . . / . . . / . . '. / . .|] | ¿No habríais llamado a Alí? |
| Aliyi beklemezler miydi? | [. . . / . . . '. / . .|] | ¿No habríais esperado a Alí? |
| Lokantaya gitmezler miydi? | [. . . . / . . '. / . .|] | ¿No habríais ido al restaurante? |
i) –(e,i)r + -(y)di + -m
| Lokantaya giderdim | [. '. . . / . . .] | Habría ido al restaurante |
| Ona telefon ederdim | [. . / . . '. / . . .] | Le habría llamado |
| Onu lokantada bulurdum | [. . / . '. . . / . . .] | Le habría encontrado en el restaurante |
j) –(e,i)r + -mi + -(y)di + -m?
| Onu görür müydüm? | [. . / . '. / . .|] | ¿Le habría visto? |
| Çok çalışır mıydım? | [. / . . '. / . .|] | ¿Habría trabajado/estudiado mucho? |
| Onu lokantada bulur muydum? | [. . / . . . . / . '. / . .|] | ¿Le habría encontrado en el restaurante? |
k) –me + –iyor + -(y)di + -m
| Lokantaya gitmezdim | [. . . . / . '. .] | No habría ido al restaurante |
| Ona telefon etmezdim | [. . / . . . / . '. .] | No le habría llamado |
| Onu orada bulmazdın | [. . / . . . / . '. .] | No le habría encontrado allá |
l) –mez + -mi + -(y)di + -m?
| Onu görmez miydim? | [. . / . '. / . .|] | ¿No le habría visto? |
| Çok çalışmaz mıydım? | [. / . . '. / . .|] | ¿No habría trabajado/estudiado mucho? |
| Onu orada bulmaz mıydım? | [. . / . . . / . '. / . .|] | ¿No le habría encontrado allá? |
m) –(e,i)r + -(y)di + -k
| Aliyi orada bulurduk | [. . . / . . . / . '. .] | Habríamos encontrado Alí por allá |
| Sizi lokantada görürdük | [. . / . '. . . / . . .] | Os/lo habríamos visto en el restaurante |
| Onları burada beklerdik | [. . . / '. . . / . . .] | Les habríamos esperado aquí |
n) –(e,i) + -mi + -(y)di + -k?
| Aliyi orada bulur muyduk? | [. . . / . . . / . '. / . .|] | ¿Habríamos encontrado Alí por allá? |
| Sizi lokantada görür müydük? | [. . / . . . . / . '. / . .|] | ¿Os/lo habríamos visto en el restaurante? |
| Onları burada bekler miydik? | [. . . / . . . / . '. / . .|] | ¿Les habríamos esperado aquí? |
o) –mez + -(y)di + -k
| Aliyi orada bulmazdık | [. . . / . . . / . '. .] | No habríamos encontrado Alí por allá |
| Sizi lokantada görmezdik | [. . / . . . . / . '. .] | No os/lo habríamos visto en el restaurante |
| Onları burada beklemezdik | [. . . / . . . / . . '. .] | No les habríamos esperado aquí |
p) –mez + -mi + -(y)di + -k?
| Aliyi orada bulmaz mıydık? | [. . / . . . / . '. / . .|] | ¿No habríamos encontrado Alí por allá? |
| Sizi lokantada görmez miydik? | [. . / . . . . / . '. / . .|] | ¿No os/lo habríamos visto en el restaurante? |
| Onları burada beklemez miydik? | [. . . / . . . / . . '. / . .|] | ¿No les habríamos esperado aquí? |
q) –(e,i)r + -(y)di + -niz
| Saat onda gelirdiniz | [. . / . '. / . . . .] | Habríais venido a las diez |
| Burada beklerdiniz | ['. . . / . . . .] | Habríais esperado aquí |
| Bana telefon ederdiniz | [. . / . . '. / . . . .] | Me habríais llamado |
r) –(e,i)r + -mi + -(y)di + -niz?
| Saat onda gelir miydiniz? | [. . / . . / . '. / . . .|] | ¿Habríais venido a las diez? |
| Orada bekler miydiniz? | [. . . / . '. / . . .|] | ¿Habríais esperado allá? |
| Bana telefon eder miydiniz? | [. . / . . . / . '. / . . .|] | ¿Me habríais llamado? |
s) –mez + -(y)di + -niz
| Saat onda gelmezdiniz | [. . / . . / . '. . .] | No habríais venido a las diez |
| Burada beklemezdiniz | [. . . / . . '. . .] | No habríais esperado aquí |
| Bana telefon etmezdiniz | [. . / . . . / . '. . .] | No me habríais llamado |
t) –mez + -mi + -(y)di + -niz?
| Saat onda gelmez miydiniz? | [. . / . . / . '. / . . .|] | ¿No habríais venido a las diez? |
| Burada beklemez miydiniz? | [. . . / . . '. / . . .|] | ¿No habríais esperado aquí? |
| Bana telefon etmez miydiniz? | [. . / . . . / . '. / . . .|] | ¿No me habríais llamado? |
5. EJERCICIOS GRAMATICALES USANDO LAS CONSTRUCCIONES POSESIVAS
Pinchar aquí para ver la gramática
| Ankara Oteli | ['. . . / . . .] | Hotel Ankara (nombre propio) |
| Ankara Lokantası | ['. . . / . . . .] | Restaurante Ankara (nombre propio) |
| Ankara Postahanesi | ['. . . / . . . . .] | Oficina de correos de Ankara |
| Taksi şöförü | ['. . / . . .] | (un) taxista |
| Türk gecesi | ['. / . . .] | (una) velada turca |
| Türk konsolosluğu | ['. / . . . . .] | (un) consulado turco |
| İngiliz konsolosluğu | [. . '. / . . . . .] | (un) consulado inglés |
| Türk Sefarethanesi | ['. / . . . . . .] | La embajada turca |
| Amerikan Sefarethanesi | [. . . '. / . . . . . .] | La embajada estadounidense |
| Amerikan benzini | [. . . '. / . . .] | Gasolina estadounidense (nota: “Amerikan” es un sustantivo en este caso, no un adjetivo) |
| İngiliz saatı | [. . '. / . . .] | (un) reloj inglés |
| Ne binası? | ['. / . . .|] | ¿Cuál edificio? (La respuesta a esta pregunta debe ser el nombre del edificio) |
6. EL CASO ACUSATIVO O EL SUFIJO DE COMPLEMENTO DIRECTO “-(y)i”
Pinchar aquí para ver la gramática
| Kalem istiyor | [. '. / . . .] | Él/ella quiere (un) lápiz |
| Bir kalem istiyor | [. / . '. / . . .] | Él/ella quiere un lápiz |
| Orada bir kalem görüyor musunuz? | ['. . . / . / . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted un lápiz por allá? |
| Kalemi görüyor musunuz? | [. . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted el lápiz? |
| Kalemimi görüyor musunuz? | [. . . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted (el) mi lápiz? |
| O kalemi görüyor musunuz? | ['. / . . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted (el) aquel lápiz? |
| Hagi kalemi görüyorsunuz? | ['. . / . . . / . . . . .|] | ¿Cuál (el) lápiz ve usted? |
| Kalemleri görüyor musunuz? | [. . . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted los lápices? |
| Kalemlerimi görüyor musunuz? | [. . . . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted (los) mis lápices? |
| O kalemleri görüyor musunuz? | ['. / . . . . / . . '. / . . .|] | ¿Ve usted (los) aquellos lápices? |
Pensar al sufijo de complemento directo turco como una mera traducción del artículo definido “el/la” puede llevar a errores, dado que en el idioma castellano estamos habituados a usar dicho artículo con sustantivos que NO son complementos directos, y por supuesto, no usamos el artículo definido en las construcciones posesivas (decimos “mi libro” y no “mi el libro”).
Recuerde las siguientes pautas, que le ayudarán a usar correctamente el caso acusativo “-(y)i”:
- Si el complemento directo de un verbo (osea el sustantivo que se ve afectado en algún modo por la acción del verbo) se modifica con un pronombre demostrativo (bu, şu, o) o está poseído, tiene que llevar el sufijo “-(y)i”: o kalemi istiyorum (quiero aquel lápiz); kalemimi verir misiniz? (¿me puede dar mi lápiz?)
- Si el complemento directo se modifica con el artículo indefinido “bir”, NO LLEVA el sufijo “-(y)i”: bir taksi çağırdı (llamó un taxi)
- Si el complemento directo está separado del verbo por una palabra intermedia, DEBE llevar el sufijo “-(y)i”: kalemi size vermek (dar a vosotros el lápiz);kitabı bana okudu (leyó el libro a mí) comparar con bana kitap okudu
- Si el complemento directo está inmediatamente antes del verbo, el sufijo “-(y)i” se añade SOLAMENTE si el complemento es específico. Comparar: bana kitap okudu (me leyó –un- libro) y bana kitabı okudu (me leyó el libro)
EJERCICIOS USANDO “-(y)i”
a) Sustituciones simples
| Kitapları | görüyor musunuz? [. . '. / . . .|] |
| Kalemi | |
| Kitabı | |
| Kalemleri | |
| Binayı | |
| Postahaneyi | |
| Lokantayı | |
| Merdiveni | |
| Ahmedi | |
| Saatı | |
| Kapıcıyı | |
| Kâtibi | |
| Konsolosu | |
| Sefiri | |
| Amerikalıyı | |
| Türkü | |
| Oteli |
b) Sustituciones simples
| Kitapları | verir misiniz? [. '. / . . .|] |
| Kalemi | |
| Kitabı | |
| Kalemleri | |
| Saatı | |
| Haberi |
c) Sustituciones simples
| Kitapları | gönderir misiniz? [. . '. / . . .|] |
| Kalemi | |
| Kitabı | |
| Kalemleri | |
| Ahmedi | |
| Kapıcıyı | |
| Kâtibi | |
| Konsolosu | |
| Sefiri | |
| Hasanı |
d) Sustituciones simples
| Kitapları | [. . . '.] | gönderdi |
| Kalemi | [. . '.] | |
| Kitabı | [. . '.] | |
| Merdiveni | [. . . '.] | |
| Ahmedi | [. . '.] | |
| Saatı | [. . '.] | |
| Menejeri | [. . . '.] | |
| Konsolosu | [. . . '.] | |
| Sefiri | [. . '.] | |
| Amerikalıyı | [. . '. . . .] | |
| Türkü | [. '.] | |
| Haberi | [. . '.] | |
| Hasanı | [. . '.] | |
| Kimi | [. '.] | |
| Neyi | [. '.] |
7. EJERCICIOS GRAMATICALES USANDO LOS SUFIJOS POSESIVOS Y EL CASO ACUSATIVO “-(y)i”
a) –(s)i(n) + -(y)i
| Adresini bilmiyorum | [. . . . / '. . . .] | No conozco su dirección |
| Kitabını okuyor | [. . . '. / . . .] | Él está leyendo su libro |
| Menejerini gönderdi | [. . . . '. / . . .] | Ella mandó su representante |
| Kitaplarını burada bırakıyor | [. . . . . / '. . . / . . . .] | Él está dejando sus libros por aquí |
| Kapıcısını gönderiyor | [. . . . '. / . . . .] | Ella mandó su portero |
| Kitabını götürdü | [. . . '. / . . .] | Él trajo su libro |
| Amerikan sefarethanesini biliyorum | [. . . '. / . . . . . . . / . '. . .] | Conozco la embajada estadounidense |
b) –(i)m + -(y)i
| Kitabımı verir misiniz? | [. . . . / . '. / . . .|] | ¿Me puede dar mi libro? |
| Adresimi biliyor musunuz? | [. . . . / . . '. / . . .|] | ¿Sabéis mi dirección? |
| Kitaplarımı nereye bıraktınız? | [. . . . . / '. . . / . . . .|] | ¿Dónde habéis dejado mis libros? |
| Kitabımı götürdünüz mü? | [. . . . / . . . '. / .|] | ¿Ha usted traido mi libro? |
| Kitabımı aldınız mı? | [. . . . / . . '. / .|] | ¿Habéis cogido mi libro? |
c) –(i)niz + –(y)i
| Kitabınızı götürüyor musunuz? | [. . . . . / . . . '. / . . .|] | ¿Lleva usted su libro consigo? |
| Adresinizi verir misiniz? | [. . . . . / . '. / . . .|] | ¿Podéis dar vuestra dirección? |
| Menejerinizi gönderirsiniz | [. . . . . '. / . . . . .] | Mandáis vuestro representante |
| Kitaplarınızı kim aldı? | [. . . . . . / '. / . .|] | ¿Quién cogió vuestros libros? |
d) –(i)miz + –(y)i
| Kitaplarımızı burada bırakıyoruz | [. . . . . . / '. . . / . . . . .] | Dejamos nuestros libros por aquí |
| Adresimizi biliyor musunuz? | [. . . . . / . . '. / . . .|] | ¿Sabe usted nuestra dirección? |
| Adreslerimizi biliyor musunuz? | [. . . . . . / . . '. / . . .|] | ¿Sabéis nuestras direcciones? |
| Kitaplarımızı gönderir misiniz? | [. . . . . . / . . '. / . . .|] | ¿Nos mandará nuestros libros? |
e) –ları(n) + –(y)i
| Adreslerini bilmiyorum | [. . . . . / '. . . .] | No conozco su dirección |
| Kitaplarını burada bıraktılar | [. . . . . / '. . . / . . . .] | Ellos dejaron sus libros aquí |
| Menejlerini gönderiyorlar | [. . . . '. / . . . . .] | Ellos están mandando su representante |
| Kitaplarını okuyorlar | [. . . . '. / . . . .] | Ellas están leyendo sus libros |
8. EJERCICIOS GRAMATICALES USANDO LOS PRONOMBRES COMO COMPLEMENTO DIRECTO
| Onu görüyorüm | [. '. / . . . .] | Veo aquello |
| Onu anlıyorum | [. '. / . . . .] | Lo/la entiendo |
| Onu bekliyorum | [. '. / . . . .] | Lo/la estoy esperando |
| Onu okuyorum | [. '. / . . . .] | Estoy leyendo aquello |
| Onu tercüme ediyorum | [. '. / . . . / . . . .] | Estoy traduciendo aquello |
| Bunu anlıyorum | [. '. / . . . .] | Entiendo esto |
| Bunu bilmiyorum | [. . / '. . . .] | No sé esto |
| Bunu istemiyorum | [. . / . '. . . .] | No quiero esto |
| Şunu almıyorum | [. . / '. . . .] | No estoy comprando eso |
| Şunu istemiyorum | [. . / . '. . . .] | No quiero eso |
| Şunu okuyorum | [. '. / . . . .] | Estoy leyendo eso |
| Beni bekliyor musunuz? | [. . / . . '. / . . .|] | ¿Está usted esperandome? |
| Beni anlıyor musunuz? | [. . / . . '. / . . .|] | ¿Me entiende? |
| Beni götürür müsünüz? | [. . / . . '. / . . .|] | ¿Puede llevarme? |
| Sizi anlamıyoruz | [. . / . '. . . .] | No os entendemos |
| Sizi götürür | [. '. / . . .] | Él os puede llevar |
| Sizi göndermek istemiyoruz | [. . / . . . / . '. . . .] | No os queremos mandar |
| Onları anlıyor musunuz? | [. . . / . . '. / . . .|] | ¿Los entiende? |
| Onları götürür müsünüz? | [. . . / . . '. / . . .|] | ¿Los puede llevar? |
| Onları göndermek istiyorum | [. . . / . . '. / . . . .] | Los quiero mandar |












1 comentarios:
Bu ders bana en güçlüydü. Ileri ilerleyecegim...
Publicar un comentario